Examples of using "Viré" in a sentence and their turkish translations:
Kovuldun.
Onu kovdum.
Tom'u işten çıkardım.
O kovuldu.
O, Mary'yi kovdu.
Birkaç kişiyle birlikte kovuldum.
Uzun lafın kısası, o kovuldu.
Sen kovuldun.
Tom asla kovulmamalıydı.
devlet tarafından atanan avukatını kovmuş,
Beyzbol takımından çıkarıldım.
Tom neden kovuldu?
Ben kovulmadım. Bıraktım.
- Sadede geleceğim. Kovuldun.
- Hemen konuya gireceğim. Kovuldun.
Tom Mary'ye biraz para transfer etti.
Kimse kovulmadı.
Tom, Mary'yi kovdu.
Tom'un saçı ağardı.
Onu diskodan hiçbir açıklama olmadan dışarı attılar.
Ben kovuldum.
Bu aptalca planı kim düşündüyse kovulması gerek.
Tom beni kovdu.
Ben başarısızlıktan dolayı okulu bıraktım.
Tom'u ne zaman kovdun?
Sorumlu kişi işten atıldı.
Sebepsiz olarak bana ateş edildi.
Sen kovulmadın.
Ben 16 yaşındayken annem ve babam beni evden attılar.
Tom işten kovuldu.
Kovulabileceğim hiç aklıma gelmedi.
Şirket sorunu giderme yerine ispiyoncuyu kovdu.
- Geçen hafta kovuldum.
- Geçen hafta şutlandım.
Tom'a ateş edildi mi?
Farz et ki işten atıldın, ilk olarak ne yaparsın?
Tom ne zaman kovuldu?
Onu yaptığım için kovuldum.
Tom işten kovuldu.
- Ağaçtaki yapraklar kırmızı renge dönüştü.
- Ağaçtaki yaprakların rengi kırmızıya döndü.
Kapa çeneni. Eğer kapamazsan, dışarı atılırsın.
Uzun lafın kısası ben kovuldum.
- Vurulmayacaksın.
- Kovulmayacaksın.
Onlar senin işten atıldığını söylediler.
Tom neden kovulduğunu söyledi mi?
Ağaçlardaki yapraklar kırmızıya döndü.
Ağaçlardaki yapraklar kırmızıya döndü.
Ağacın tüm yaprakları sarardı.