Examples of using "Licencié" in a sentence and their turkish translations:
İşten kovuldum.
Kovuldum.
- Sizin bir ruhsatınız var.
- Senin bir ruhsatın var.
O, işten atılacak.
Tom kovulmalı.
İşten uzaklaştırıldım.
Tom'un kovulmasını istiyorum.
Sen kovuldun.
- Uyarısız kovuldu.
- Haber verilmeden kovuldu.
- Uyarı yapılmadan işten çıkarıldı.
- Uyarılmadan görevden alındı.
Biz henüz herhangi bir çalışanı işten çıkarmadık.
Sami kovulmak istemiyordu.
O adamlarının çoğunu kovdu.
- General Motors 76.000 çalışanını işten çıkardı.
- General Motors 76.000 çalışanı işten çıkardı.
Ben kovuldum.
Tom beni kovdu.
Tom işten kovuldu.
Tom bildirimsiz kovuldu.
Ya adam kendi şirketinden yönetim kurulu kararıyla kovuluyor
Tom işten kovuldu.
Ben 2013'te işten kovuldum.
Büyük ihtimalle bunu yaptığım için kovulmayacağım.