Examples of using "Vîmes" in a sentence and their turkish translations:
Uzaktaki kuleyi gördük.
Önümüzde bir kale gördük.
Çocukların otobüse bindiğini gördük.
Uzakta duman gördük.
İneklerin çayırda otladığını gördük.
Biz fırtınalı denizde teknenin savrulduğunu gördük.
Karda bir ayının ayak izlerini gördük.
Tuhaf bir şey görmedik.
Ormanda pek geyik görmedik.
Çölde bir vahanın ne gibi göründüğünü gördük.
Bir yabancının dışarıda yürüdüğünü gördük.
Orada ne olduğunu gördüğümüzde gitmeye karar verdik.
Evden çıkarken onu gördük.
Kulübeye girdiğimizde, masada yarısı yenmiş bir turta gördük.
Gölette birçok canlı balık gördük.