Translation of "Terrasse" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Terrasse" in a sentence and their turkish translations:

Vous pouvez fumer seulement en terrasse.

Sadece verandada sigara içebilirsin.

- Pouvons-nous avoir une table sur la terrasse ?
- Pouvons-nous avoir une table en terrasse ?

Terasta bir masa alabilir miyiz?

J'ai pensé que nous pourrions manger dehors sur la terrasse.

Dışarıda verandada yiyebileceğimizi düşündüm.

Nous avons mangé à la terrasse de la galerie commerciale.

Biz restoran alanında yemek yedik.

Tom et Marie se sont rencontrés à la terrasse d'un café.

Tom ve Mary bir kafenin terasında buluştular.

La culture en terrasse est largement pratiquée dans les zones montagneuses de la Chine.

Teras çiftçiliği Çin'in dağlık bölgelerinde yaygın olarak uygulanmaktadır.

C'était un garçon robuste et plein de vie avant que la peste ne le terrasse.

O, vebaya kapılmadan önce güçlü bir çocuktu, hayat doluydu.

Le petit-déjeuner en terrasse est largement pratiqué dans les zones urbaines de la France.

Sabah kahvaltısı için veranda yemeği Fransa'nın kentsel alanlarında yaygın olarak uygulanmaktadır.

Quelque chose est tombé sur la terrasse, mais je ne pouvais pas voir de quoi il s'agissait.

Verandanın üzerine bir şey düştü ama onun ne olduğunu göremedim.