Examples of using "Accord" in a sentence and their turkish translations:
Anlaşma anlaşmadır.
Bir anlaşmamız var.
Bizim bir anlaşmamız var.
Bu bizim anlaşmamızdı.
İmzalı bir anlaşmamız var.
Bu onay sadece geçici süreliğine.
Düşmanla anlaşmaya vardılar.
- Uzlaşmamız gerekiyor.
- Mutakabata varmamız gerekiyor.
- Anlaşmaya varmamız gerekiyor.
- Anlaşmamız gerekiyor.
Bizim bir anlaşmamız var mı?
Operasyon için onay veriyor musun?
Anlaşmamız var sanıyordum.
Öneriyi kabul ettim.
Onunla aynı fikirde olmaya meyilli hissediyorum.
Onların hepsi teklifi kabul etti.
Tom onayladı.
Avrupa ülkeleri arasında bir anlaşma gerekli.
Şu anda, yine de görüş birliğine varılmalı.
İki devletin bir anlaşmaya varması gerekiyor.
Bu iyi bir anlaşma.
Gerçekten bu anlaşmayı yazılı olarak kayıt altına almanız gerekir.
Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi.
Bir anlaşma yapmak ister misin?
Ne yapmayı kabul ediyorum?
Bir anlaşma yaptık.
Benim iznim olmadan bunu yapmamalıydın.
olduğu bir gösteri . Ancak Irak hükümeti tekrar Kore şirketine döndü. Ve
Onlar arasında sözsüz bir anlayış olmalı.
Biz bir anlaşma yaptık.
- Sözleri davranışlarıyla bağdaşmıyor.
- Sözleri davranışlarıyla uyuşmuyor.
Sanırım bir anlaşmaya varmamızın zamanıdır.
tutmak için emisyonları azaltmak için yasal olarak
Başbakan iki ülke arasında bir ticaret anlaşması imzaladı.
Ben bir anlaşma yaptım.
diğer AB ülkeleriyle uyumlu olarak bordo kırmızıya geçti.
Bir süre sonra ana sayfa anlaşması da yaptı Microsoft ile
geçen yılın Ekim ayında bir ateşkes anlaşması yapılmıştı
Batı dalgakıranını uygulayan Koreli şirket Daewoo
Bu konu geçmişte zaten sıcak bir şekilde tartışılmış ancak anlaşmaya varılamamıştır.
. Doğu Parlamentosu ve Mareşal Halife Hafter'e
Yaptıkları her zaman söyledikleriyle bağdaşmıyor.
çok ilginç bir durum yok mu? 53 ülkenin imzası ile tarafsızlık anlaşması yapılıyor
Papa ile antlaşması bittikten sonra Fransa Kralının daveti üzerine Paris'e gitti
Onun söylediklerinin çoğuyla aynı fikirdeyim.