Examples of using "Superbe" in a sentence and their turkish translations:
Muhteşem.
Bu çok güzel bir resim.
Ne güzel bir manzara.
Ne görkemli bir çiçek!
Ne harika bir görüntü!
O harika bir partiydi.
Harika görünüyorsun.
Konuşmanız müthişti.
Bu muhteşem bir fikir.
Müthiş bir fikrim var.
Bu görkemli bir şehir.
O elbisenin içinde muhteşem görünüyorsun.
- O çok güzel.
- Bu harika.
O, bana harika bir hediye verdi.
Tom harika görünüyor.
Bu güzel havanın devam edeceğini umuyorum.
O, muhteşem görünümlü bir şapka takıyor.
Bu harika bir teori.
Mary Tom'a güzel görünüyordu.
O iyi bir şahsiyete sahiptir.
Tepenin ardında güzel bir vadi uzanır.
Dükkânda güzel bir tezgahtar bana hizmet etti.
İç dekorasyon üzerine harika bir iş yaptın.
O Noel'de bana çok güzel bir uçak satın almak için yola çıktı.
Tom harika görünüyor.
Porto Alegre güzel bir şehirdir.
Harika bronzluğa bakarsak, tatilinizin çoğunu sahilde geçirmişsiniz gibi görünüyor.
Bence gerçekten harika görünüyorsun.
Tom harika deniz manzaralı bir ev satın aldı.