Examples of using "Résolu" in a sentence and their turkish translations:
Yapbozu çözdüm.
Sorunu çözdün mü?
Bulmacayı çözdün mü?
Sorun çözüldü!
- Sorunu çözdüm.
- Ben sorunu çözdüm.
Problemi kolayca hallettim.
Hiç kimse problemi çözmedi.
Sorunun çözülmüş olması gerekir.
Sorunu çözdük mü?
Bu problem tamamen çözüldü.
Tom o sorunu çözdü.
Tom sorunu çözdü.
Tom sırrı çözdü.
Biz sorunu çözdük.
Sami sorunu çözdü.
- Problem kendiliğinden çözüldü.
- Sorun kendiliğinden halloldu.
Olayı çözdüm, değil mi?
Bu sorunu nasıl çözdün?
Sorun henüz çözülmedi.
Zor sorunu kim çözdü?
Kolayca sorunu çözdü.
Umarım bu çabucak çözülür.
Sorun şimdiye kadar çözülmeliydi.
Sorunu nasıl çözdün?
- Herhangi biri bu sırrı çözdü mü?
- Bu gizemi çözen biri oldu mu?
Problemi nasıl çözdüğünü bana söyle.
Öğrenci tüm problemleri daha önce çözdü.
O, zor problemi kolayca çözdü.
O, problemi nasıl çözdü?
O, sorunu nasıl çözdü?
- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.
Bugün bir sürü problem çözdük.
Uluslararası anlaşmazlıkları, barışçıl bir şekilde çözümlenmeli.
Sigara içmeyi bırakmaya kararlıyım.
Bu benim problemi nasıl çözdüğümdür.
Teknoloji sorunların çoğunu çözdü.
O, sorunu zahmetsizce çözdü.
Tom ve Mary tüm sorunlarını çözdüler.
Sorunu kesin olarak hallettiler.
Bir hafta içinde o sorunu çözdük.
O sorunu geçen hafta çözdük.
- Bu sorun, çeşitli şekillerde çözülebilir.
- Bu problem, çeşitli şekillerde çözülebilir.
Problemi nasıl çözdüğünü bana anlat.
Hiç kimse problemi çözebildiğini henüz açıklamadı.
Bu sorunun çözülmesi için çok çaba harcanmalı.
Problemi çabucak çözdü.
Birkaç gün önce problemi çözdüm.
Onun ölüm sırrı asla çözülmedi.
Sorunu bu şekilde çözdüm.
Tom cesur.
Bu çocuk karmaşık matematik problemini kolaylıkla çözdü.
Problem mantıkla çözülebilir.
Bir sorunu tanımlayabilen kişi zaten onun yarısını çözmüştür.
Bu sorunu normal yöntemle çözemezsiniz.
Sosyal meseleleri çözemediğimizde bize hatırlatmalarda bulunabilirler.
mozaiklerde bulunan meleklerin sırrı hala çözülemedi
Bilim hayatın tüm sorunlarını çözememiştir.
O, zor problemi çözdü.
O bütün problemleri çözdü.
- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.
- Sorunu kolaylıkla halletti.
- Problemi kolaylıkla halletti.
Bunu kendi başıma çözdüm.
Bu problem, ilkokul çocuklarının çözmeleri için çok zordur.
Bütün o sorunları kolaylıkla çözdü.
Sonunda o, problemi çözdü.
Oraya yalnız gitmeye karar verdi.
O, deniz kenarı villası almanın peşinde koşuyor.