Examples of using "Prendrai" in a sentence and their turkish translations:
Bir tane alacağım.
Bununla ilgileneceğim.
Bir tane daha alacağım.
Onları alacağım.
Onu alacağım.
Bunlarla ilgileneceğim.
Seninle ilgileneceğim.
Gideceğim ve sana biraz getireceğim.
Ceketini alacağım.
Onun hepsini alacağım.
Bir şey alacağım.
zaman zaman kontrol edeceğim,
Daha pahalı olanını alacağım.
Onu içeriye götüreceğim.
Sadece bir içki alacağım.
Kediyle ilgileneceğim.
Bir sonraki trene bineceğim.
Çiçeklerle ilgileneceğim.
Bir bardak şampanya alacağım.
Görüşmede olacağım.
Hepinize bakacağım.
Onunla ilgileneceğim.
Yaşlandığında sana bakacağım.
Onu yapmak zaman alacak.
Yarın çocukları okuldan ben alayım.
İki üç gün izin alacağım.
Sadece bu kez yanında olacağım.
Bugün kahvaltı yemeyeceğim.
Ben beyaz şarap içeceğim, lütfen.
Varır varmaz seninle temas kuracağım.
- Siz yokken çocuğunuzla ilgileneceğim.
- Sen yokken çocuğuna bakacağım.
Köpeğine iyi bakacağıma söz veriyorum.
Treni kaçırırsak, otobüsle gideriz.
Sanırım bu hafta bir tatil yapacağım.
Bir bira alacağım.
Biraz kahvaltılık gevrek ve portakal suyu alacağım.
- Ben onunla ilgilenirim.
- Bu iş bende.
Sen yokken kedine bakacağım.
Trene bindiğim zaman okuyacak bir şey istiyorum.
Seni evinden alacağım.
Sen Japonya'dan uzaktayken görevlerini ben üsleneceğim.
Bunu "evet" olarak kabul edeceğim.
Kesinlikle cenazene katılacağım.
Ben emekli olduğumda hayatımın geri kalanını kırsalda geçirmek istiyorum.
Benim hayalim ben emekli olduğumda işimi devralacak bir erkek evlada sahip olmaktır.
Üniversiteye mi gideceğime yoksa bir iş mi bulacağıma henüz karar vermedim.
Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim.
Üniversiteye mi gideceğimden ya da bir işe mi gireceğimden henüz emin değilim.
En pahalı olanı alacağım.
Seni altıda alacağım.
Köpeğin hakkında üzülme. Ona bakacağım.
Sen yokken çocuğuna bakacağım.