Examples of using "Pourri" in a sentence and their turkish translations:
O hayatımı perişan etti.
Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.
Bazı elmalar ağaçta çürüdü.
köküne kadar çürümüşlükle karşılaşırsınız,
Bu gıda çürük kokuyor.
Binanın içi ve dışı çürümüş.
O şımarık bir çocuk.
ağzındaki berbat tat, yanık kokusu, çürümüş balık
fakat öyle bir durum vardı ki hapishanede çürümüş olan bir adam
Danimarka devletinde çürük bir şey var.