Examples of using "Minéraux" in a sentence and their turkish translations:
Avustralya'da mineraller bol miktarda bulunur.
gelen mineralleri çözündüren sıcak su bulunur.
bu karbondioksiti karbonat mineraline dönüştürüyorlardı
güçlü kimyasal bağ yapıları olan
Kısıtlı vejetaryen diyetlerine hayati mineraller ekliyorlar.
karbon, mineraller ile fiziksel olarak birleştirilerek saklanır.
Tom her gün vitaminler ve mineraller içeren bir tablet alır.
Bu dağlarda bulunan tuzlar ve mineraller oldukça farklıdır.