Examples of using "Joli" in a sentence and their turkish translations:
Güzel!
Sevimli.
Güzel
Güzel atış!
Bu güzeldir.
Çok güzel.
Yakışıklı mıyım?
O güzel bir isim.
Hoş değil.
- Bu güzel.
- Bu güzeldir.
Çok güzel bir adın var.
O güzel bir şapka giydi.
Siz beyler hoş bir çift olursunuz.
Onun güzel bir yüzü var.
Bu biraz güzel.
Kedi çok güzel.
Bu kelime gerçekten güzel.
O güzel bir popoya sahip.
Bu daha güzel.
Güzel görünebilir, ama dikkatli olun.
Yani burası güzel eğlenceli bir mecra
Size verecek hoş bir hediyem var.
Sevimli olan her şeyi severim.
Ben sadece güzel bir yüzden daha fazlasıyım.
Yakışıklı mıyım?
Onun çok güzel bir yüzü var.
Kelebek çok hoş bir sözcük.
Onun harika bir gülümsemesi var.
Onun çok güzel bir gülüşü var.
Güzel bir altın dolmakalemim var.
Güzel bir çocuk Kate'le konuştu.
Güzel gün batımı, değil mi?
O, bize güzel bir şapka gösterdi.
O akıllı, yakışıklı ve kibardır.
O bana hoş bir kamera aldı.
Tom ve Mary güzel bir çifttir.
Daha önce bunun kadar güzel bir film gördün mü?
Sanırım Tom hoş bir isim.
Tom ve Mary çok güzel bir çift olur.
Bu kuşun ötüşü çok güzel.
Her şey güzel görünüyordu.
- Geçen gece iyi bir rüya gördüm.
- Geçen gece güzel bir rüya gördüm.
Hiç böylesine güzel bir film gördün mü?
şereflendirebiliriz
Parkta güzel bir göl vardır.
O sevimli bebek onların aşkının meyvesidir.
Bana böyle hoş bir hediye gönderdiğin için çok teşekkür ederim.
Müzenin arkasında, güzel bir park var.
Tom Mary'ye güzel bir gülümsemesi olduğunu söyledi.
Tom'a doğum günü için güzel bir şey almak istiyorum.
Kasabanın merkezinde güzel bir park var.
Onun göbeği bana Japonya'dan gelen düz ve güzel kartpostalları hatırlatıyor.
Bana böylesine güzel bir hediye gönderdiğiniz için çok naziksiniz.
Bu kızın güzel bir yüzü var. Kalbim ona bakmaktan erir.
Ne kadar güzel!
Güzel bir gün batımı, değil mi?
İlerleme güzel bir kelimedir. Ama onun itici gücü değişikliktir ve değişikliğin kendi düşmanları vardır.
Şehrin merkezinde muhteşem bir park var.