Translation of "Famine" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Famine" in a sentence and their turkish translations:

Des épidémies et une famine.

ilaç kıtlığı, salgın hastalıklar ve açlık.

Famine et maladie vont de pair.

Hastalık ve kıtlık birlikte giderler.

La longue sécheresse fut suivie de famine.

Uzun kuraklığın ardından açlık geldi.

Tout le monde parle du virus et de la mort. Personne ne parle de famine et de famine.

Herkes virüsten ve ölümden bahsediyor. Hiç açlıktan ve kıtlıktan bahseden yok.

La famine est l'un des quatre cavaliers de l'Apocalypse,

Kıtlık, Mahşerin Dört Atlısı'ndan biri.

De choses comme la faim, la famine, le paludisme

Açlık, kıtlık, sıtma gibi şeylerden

La conséquence des carences, c'est la famine et la malnutrition.

Açlık ve yetersiz beslenme gibi çok az bir zaafı var.

La famine avait tué plus de 36 millions de personnes.

Kıtlık 36 milyondan fazla insanı öldürmüştü.

Nous amènera au chômage, à la famine et à la faim

işsizliği, kıtlığı ve açlığı getirecek bize

À cause de la famine les bovins sont morts de faim.

- Kıtlıktan dolayı sığır açlıktan öldü.
- Sığır açlıktan dolayı öldü.
- Kıtlıktan dolayı sığırlar açlıktan öldü.

Est passée de pays en famine à l'une des sociétés les plus prospères au monde.

açlıktan dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri oldu.