Examples of using "Facteur" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir postacıdır.
- Sonuç nedir?
- Önemli olan nedir?
Postacı olmalı.
Postacı önceden geldi mi?
küresel ısınmanın bir numaralı sebebini, ele alalım.
Postacı ne zaman gelir?
kalp hastalığı için düzeltilebilir, önemli bir risk faktörü olarak listelemiyor,
Plakların oluşumu bir risk etkeni,
yolumuza çıkıp çıkmayacağını bilemeyiz.
Postacı onun için bir mektup bıraktı.
Her sabah postacı mektupları dağıtır.
Postacı o köpek tarafından ısırıldı.
Sağlık mutluluk için önemli bir faktördür.
Sağlık mutluluk için önemli bir faktördür.
Postacı yaklaşık üç günde bir gelir.
Maliyet kararımızı vermede kesin bir faktördür.
İyi haber, bu faktörü kolaylıkla fark edeceğiz ve bu da bize
O, postacı gelir gelmez, postasını almak için dışarı fırlar.
Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve özerk bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.