Examples of using "Donnée " in a sentence and their turkish translations:
Onu sana kim verdi?
Onu sana verdim mi?
Bu saat bana amcam tarafından verildi.
- Ona verdiğim bir arabası var.
- O benim verdiğim bir arabaya sahip.
Babamın bana verdiği saati kaybettim.
Tom, ona verdiğin elmayı yemedi.
Onun bana verdiği resmi nereye asacağımı merak ediyorum.
O kadar geç kalması için hangi nedeni gösterdi?
Zeitgeist felsefesiyle olan çalkantılı ilişkimi düşününce...
Tom'un bana verdiği bu fotoğrafı nereye asabileceğimi merak ediyorum.
eğer sadece veri göstergesiyse bütünü temsil etmiyor olabilir.
O onu bana verdi.
Tom ona verdiği yüzüğü Mary'nin takmadığını fark etti.
Bana verdiğin bilgi az kullanılır.
Ben bir çocukken babam onu bana verdi.
Söylediği gerekçeyi anlamak zor.
Tom küvetten çıkıp, Meryem'in kendisine vermiş olduğu yeni havluyla kurulandı.
Daha önceleri kazık gibi gergin çizilen insanlar yerine bu sefer relax bir görüntü verildi
Bu altın saat benim göz bebeğim. Annem onu bana daha sonraki yıllarında hatıra olarak verdi.