Examples of using "Dépourvues" in a sentence and their turkish translations:
Onların işi yok.
Hayal güçleri yoktu.
Biz önyargısızız.
Biz yeteneksiziz.
Suyumuz yok.
Işıkları, zemindeki kanatsız dişilere işaret göndermektedir. Dişi, pirinç tanesi kadardır.
Sizin vicdanınız yok.
Sen isteksizsin.
Sende hiç terbiye yok.