Examples of using "Délibérément" in a sentence and their turkish translations:
O kasten yalan söyledi.
Aynı zamanda, bu konuşmaları kasıtlı göz ardı etme
O, kasıtlı yalanlar söyledi
- Onu kasıtlı olarak yaptım.
- Onu bilerek yaptım.
- Onu kasıtlı olarak yaptım.
- Onu bilerek yaptım.
O, bilinçli olarak onu tehlikeye maruz bıraktı.
- O, camı kasıtlı olarak kırdı.
- O, camı kasten kırdı.
Beni çok çeşitli okullara gönderdi.
Polise göre yangın kasıtlı olarak çıkarıldı.
Ben sokakta onu geçtiğimde o kasıtlı olarak beni görmezden geldi.
Bir sebebe zarar vermenin en haince yolu kasten yanlış görüşleri savunmaktan oluşur.