Examples of using "Cravate" in a sentence and their turkish translations:
Ben senin kravatını beğeniyorum.
Kravatını gerçekten seviyorum.
Ne güzel bir kravat!
Kravatını düzelt.
Senin o kravatını seviyorum.
Kravatın çözülmedi.
Benim kravat turuncu.
Bu çirkin bir kravattır.
Bu kravatla ilgili ne düşünüyorsun?
O kravat üzerinde iyi görünüyor.
Kravatımda bana yardım et.
- Ben kırmızı bir kravat aldım.
- Kırmızı bir kravat aldım.
Tom siyah bir kravat takıyor.
Tom nadiren kravat takar.
Kravat çok güzel.
Tom bir kravat takıyor olacak.
Kravat aşırı pahalı.
Bu sahip olduğum tek kravat.
- Kravat takmam gerekiyor mu?
- Kravat takmalı mıyım?
En azından bir kravat takmalısın.
O, benim için güzel bir kravat buldu.
O, açık mavi kravat takmıştı.
Ona bir kravat aldım.
O asla kravat takmaz.
Ben bir kravat takmıyor olmayacağım.
O, bana hoş bir kravat buldu.
Bu kravat sana çok yakışıyor.
Bir kravat takmayı unutma.
Neredeyse aynı kravatı satın aldım.
Bu kahverengi kravatı alacaktım.
Taktığın kravattan nefret ediyorum.
Ona kravatını bağlaması için yardımcı oldu.
Bir kravata ihtiyacım var mı?
Kravat ceketine uyar.
Taktığın güzel bir kravat.
Ona güzel bir kravat seçtim.
O, her zaman okul kravatını takar.
Tom için güzel bir kravat buldum.
Genellikle kravat takmam.
İş yerinde bir kravat takmam gerekir mi?
Kravatlar gömleğine iyi uydu.
Kravatını takmayı unuttun.
- Kravat takmadıkça buraya giremezsin!
- Kravat takmadıkça buraya giremezsiniz!
Bu kravat gömleğine uyar.
Tom kırmızı bir kravat takmıyor.
Tom bir kravat takıyor, değil mi?
Tom kravatındaki düğümü gevşetti.
Kravatın takım elbisen ile uymuş.
Kıyafeti gri, kravatı sarıydı.
Babamın mavi gri bir kravatı var.
Ben bir takım elbise giyerim ama hiç kravat takmam.
Sanırım bu kravatı alacağım.
Bir kravata ihtiyacım var mı?
Bana başka bir kravat göster.
Sanırım bu kravatı alacağım.
Kravat benim takım elbisemle gitmez.
Bu kravat ve o ceket birlikte iyi gider.
Taktığın kravatı beğenmiyorum.
Tom'a yarın bir kravat takması gerektiğini söyle.
Babama ipek bir kravat hediye ettim.
Ben bu kravatı beğenmiyorum. Bana daha iyi birini göster.
Müşterinin mavi bir kravat almasını önerdi.
Sanırım bu kravat takım elbise ile iyi gider.
Benim tanıdığım kişiler artık kravat takmıyor.
Sana aldığım kırmızı kravat nerede?
Tom, ödünç alabileceği bir kravatım olup olmadığını sordu.
Bu babamın en sevdiği kravattı.
Bu kravat böyle bir durum için uygun değildir.
Bu ceketle giden bir kravat istiyorum.
Bu takım elbise ile gidecek bir kravat seçmeme yardım et.
Bir kravat taktığımdan beri uzun zaman oldu.
Kravatına biraz ketçap döktün.
Amcam için güzel bir ipek kravat satın aldım.
O, nasıl yapacağını bilmediği için, o, ona kravatını bağlaması için yardım etti.
Partide her erkeğin bir kravat takması gerekiyor.
İşimden dolayı her zaman kravat takmak zorundayım.
Herkesin partide bir kravat takması gerekiyor.
Bu kravatın o gömlekle muhteşem uyacağını düşünüyorum.
Noel için babama ne almalıyım? Belki bir kravat?
Dan Kanada'ya gitmeden önce bu kravatı bana hatıra bıraktı.
Bu gömleğin o kırmızı kravatla uyacağını sanmıyorum.
Bu gömleğin kırmızı bir kravatla uyacağını sanmıyorum.
Bay Ito kravatını çözdü çünkü ofisinde ona sıcak bastı.
Bu kravatı daha sık takmalıyım. Bugün çok iltifat aldım.
Tom babasına Babalar Günü'nde bir kravat verdi.