Translation of "Trouvera" in Turkish

0.069 sec.

Examples of using "Trouvera" in a sentence and their turkish translations:

- Tom te trouvera.
- Tom vous trouvera.

Tom seni bulacak.

Tom le trouvera.

Tom onu bulacak.

Tom trouvera Mary.

Tom, Mary'yi bulacak.

Tom vous trouvera.

Tom seni bulacak.

- Personne ne te trouvera jamais.
- Personne ne vous trouvera jamais.

Hiç kimse asla seni bulmayacak.

On trouvera un moyen.

Biz bir yol bulacağız.

- Jamais personne ne nous trouvera ici.
- Personne ne nous trouvera jamais ici.

Kimse bizi asla burada bulmayacak.

Personne ne nous trouvera ici.

Bizi kimse burada bulamayacak.

On trouvera toutes sortes de créatures.

Burada yaşayan her canlı olacak.

Montons et voyons ce qu'on trouvera.

İçeri girip ne bulduğumuza bakalım.

J'espère qu'il trouvera son chemin facilement.

Umarım yolunu kolayca bulur.

Tôt ou tard, on le trouvera.

Er ya da geç onu bulacağız.

Il trouvera l'arrêt de bus facilement.

Otobüs durağını kolayca bulacaktır.

On trouvera d'autres façons d'appeler à l'aide.

Yardım çağırmak için başka yollar bulacağız

Tom trouvera toujours quelque chose pour râler.

Tom her zaman hakkında söylenecek bir şey bulacaktır.

Il ne trouvera jamais ce que c'est.

O bunun ne olduğunu asla anlamayacak.

Je suppose que Tom trouvera ça bon.

Sanırım Tom onu iyi bulacak.

Voyons ce qu'on trouvera là-bas. Bon, allez !

Orada ne bulacağımıza bakalım. Pekâlâ, hadi.

La police ne te trouvera pas là-bas.

Polisler seni orada bulmayacak.

Car l'enfant ne trouvera pas d'emploi s'il parle cette langue.

Çünkü eğer o dili konuşurlarsa çocuk gidip de iş bulamayacak.

Mais il n'y a aucune garantie qu'on trouvera de l'eau,

Sorun şu ki bu tarafta da su bulunduğunun garantisi yok.

Est-ce qu'on la trouvera et comprendra ce que c'est ?

Bunu gerçekten de bulup ne olduğunu çözebilecek miyiz?

Plus vite on trouvera ces créatures, plus vite on pourra remplacer l'antivenin.

Bu yaratıkları ne kadar çabuk bulursak hayat kurtarıcı panzehri o kadar çabuk şekilde yerine koyabiliriz.

- Nous trouverons un moyen de l'utiliser.
- On trouvera un moyen de l'utiliser.

Onu kullanmak için bir yol bulacağız.

Toute personne qui cherche à contrôler sa destinée ne trouvera jamais la paix.

Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.

Mais les araignées qui vivent dans ces toiles doivent manger. Qui sait ce qu'on trouvera ?

Bu ağların arasında yaşayan örümceklerin de beslenmesi gerekir. Kim bilir burada ne bulacağız?

Si vous mangez trois repas par jour, votre corps trouvera l'énergie dont il a besoin.

Günde üç öğün yemek yersen, vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlayacak.