Examples of using "Magnifiques" in a sentence and their turkish translations:
Bu resimler güzeldir.
Bu ağaçlar güzel.
Harika gözlerin var.
Fransa'nın kadınları güzeldir.
O güzel suluboya resim yapıyor.
Bu harika, göz kamaştıran canlılara bir bakın.
Elma ağacının güzel bir çiçeği var.
Onun saçı uzun ve güzel.
Tom'un güzel mavi gözleri var.
Aslanlar muhteşem yaratıklardır.
Dünyanın bütün dilleri güzeldir.
Bahçe harika revaklarla çevriliydi.
Turnalar büyük güzel hayvanlardır.
Gökyüzünde yüzen bulutlar harika.
Bu şehir güzel parkı ile ünlüdür.
Deniz kaplumbağaları muhteşem yaratıklardır.
ve arkadaki mavinin hoş katmanlarına dönelim.
Mary oğlundan güzel çiçekler aldı.
ve bunun gibi okyanus akıntılarını
Orangerie Müzesi, Monet'nin bazı muhteşem tablolarına sahiptir.
Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.
Mimari ve parkların çok güzel olduğu bir mahalleye gittiniz
Muhteşem kazaklar, Fransız koyunlarının yününden yapılmış.
ince sıvalar kazındığında altından muhteşem eserler ortaya çıktı
arkamı döndüğümde bir çift güzel yeşil göz aşağıdan bana bakıyordu
Bu güzel katilleri daha da tehlikeli yapan kendilerini gizleme güçleri.
Adam eşi için güzel güller alıyor.