Translation of "Chaussures" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "Chaussures" in a sentence and their turkish translations:

- Enlève tes chaussures.
- Enlevez vos chaussures.
- Retire tes chaussures.

Ayakkabılarını çıkar.

- Attache tes chaussures.
- Noue tes chaussures.

Ayakkabılarını bağla.

- Mes chaussures grincent.
- Mes chaussures couinent.

Ayakkabılarım gıcırdıyor.

- Enfile tes chaussures.
- Enfilez vos chaussures.

Ayakkabılarını giy.

- Garde tes chaussures.
- Gardez vos chaussures.

Ayakkabını çıkarma.

- Enlève tes chaussures.
- Enlève tes souliers.
- Retire tes chaussures.
- Ôte tes chaussures.

Botlarını çıkar.

- Quelles chaussures aimez-vous ?
- Quelles chaussures aimes-tu ?

- Hangi ayakkabıları seviyorsun?
- Hangi ayakkabıları seviyorsunuz?

- Apporte-moi mes chaussures !
- Apportez-moi mes chaussures !

Bana ayakkabılarımı getir.

- Je retirai mes chaussures.
- J'ai retiré mes chaussures.

Ben ayakkabılarımı çıkardım.

- Tes chaussures sont sales.
- Vos chaussures sont sales.

- Kunduraların kirli.
- Ayakkabıların kirli.

- Ils vendent des chaussures.
- Elles vendent des chaussures.

Onlar ayakkabı satıyor.

- Tom a posé ses chaussures sur le meuble à chaussures.
- Tom posa ses chaussures sur le meuble à chaussures.

- Tom ayakkabılarını ayakkabılığa koydu.
- Tom ayakkabılarını ayakkabı rafına koydu.

Pas de chaussures,

Ayakkabılarınız olmayabilir.

Aère ces chaussures !

Şu ayakkabıları havalandır.

J'aimerais des chaussures.

Bir takım ayakkabı istiyorum.

Enlève tes chaussures.

Ayakkabılarını çıkar.

- Veuillez mettre vos chaussures.
- Mets tes chaussures, s'il te plaît.

Lütfen ayakkabılarını giy.

- Va faire cirer tes chaussures !
- Allez faire cirer vos chaussures !

Git ayakkabılarını cilalattır.

- J'ai immédiatement mis mes chaussures.
- Je mis immédiatement mes chaussures.

Derhal ayakkabılarımı giydim.

- Enlève tes chaussures, s'il te plaît.
- Veuillez retirer vos chaussures.

Lütfen ayakkabılarınızı çıkarın.

Vous auriez des chaussures,

ayakkabılarınız var,

Mes chaussures sont usées.

Benim ayakkabılar yıpranmış.

Les chaussures sont usées.

- Ayakkabılar yıpranmış.
- Ayakkabılar eskimiş.

Ces chaussures sont démodées.

Bu ayakkabıların modası geçmiş.

Elle laça ses chaussures.

O ayakkabılarını bağladı.

Ses chaussures sont marron.

Onun ayakkabıları kahverengidir.

N'enlève pas tes chaussures !

Ayakkabıyı çıkarma

J'aime les chaussures noires.

Siyah ayakkabıları severim.

J'aime les chaussures légères.

Hafif ayakkabıları severim.

Tes chaussures sont délacées.

Ayakkabıların çözülmüş.

Je vends des chaussures.

- Ayakkabı satarım.
- Pabuç satarım.

Retirons tous nos chaussures.

Hepimiz ayakkabılarımızı çıkaralım.

J'ai trouvé mes chaussures.

Ayakkabılarımı buldum.

Tu aimes ces chaussures.

Bu ayakkabıları seviyorsun.

Mes chaussures me blessent.

Ayakkabılarım acıtıyor.

Je déteste ces chaussures.

Bu ayakkabılardan nefret ediyorum.

J'ai essayé les chaussures.

Ayakkabıları denedim.

- Il me faut mettre mes chaussures.
- Je dois mettre mes chaussures.

- Ayakkabılarımı giymeliyim.
- Ayakkabılarımı giymem lâzım.

- Est-ce que tu aimes mes chaussures ?
- Aimez-vous mes chaussures ?

Ayakkabımı seviyor musun?

- Tes chaussures ont besoin d'être réparées.
- Vos chaussures ont besoin d'être réparées.

Ayakkabılarının tamir edilmesi gerekiyor.

- J'aime vos souliers.
- J'aime tes souliers.
- J'aime vos chaussures.
- J'aime tes chaussures.

Ayakkabılarını seviyorum.

- Ils ont besoin de nouvelles chaussures.
- Elles ont besoin de nouvelles chaussures.

- Onların yeni ayakkabılara ihtiyacı var.
- Onlara yeni ayakkabılar lazım.

- J'ai une paire de chaussures roses.
- J'ai une paire de chaussures rouges.

Bir kırmızı ayakkabım var.

- Attache tes chaussures.
- Attache tes lacets.
- Noue tes lacets.
- Noue tes chaussures.

Ayakkabılarını bağla.

Les mêmes chaussures, des converses.

aynı ayakkabılar, Jordan, ABD.

Ces chaussures sont trop chères.

Bu ayakkabılar çok pahalı.

Il a ciré ses chaussures.

O ayakkabılarını parlattı.

Ces chaussures sont trop petites.

Bu ayakkabılar çok küçük.

Je dois acheter des chaussures.

Ayakkabı satın almak istiyorum.

Je voulais des chaussures rouges.

Ben kırmızı ayakkabıları istedim.

J'ai besoin de nouvelles chaussures.

Yeni ayakkabılara ihtiyacım var.

J'ai fait cirer mes chaussures.

Ayakkabılarımı cilalattım.

J'ai cherché mes chaussures partout.

Her yerde ayakkabılarımı arıyorum.

Il portait de vieilles chaussures.

O, eski ayakkabılar giydi.

Je dois cirer mes chaussures.

Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.

Regarde les chaussures de Tom.

Tom'un ayakkabılarına bak.

Mes chaussures sont trop serrées.

Ayakkabılarım çok sıkı.

J'ai une paire de chaussures.

Bir çift ayakkabım var.

Elle portait des chaussures blanches.

O, beyaz ayakkabılar giydi.

Ces chaussures appartiennent à Tom.

Bu ayakkabılar Tom'a aittir.

Tom a de nouvelles chaussures.

Tom'un yeni ayakkabıları var.

Ces chaussures coûtent trop cher.

Bu ayakkabılar çok maliyetli.

Tes chaussures sont-elles neuves ?

Ayakkabılarınız yeni mi?

- Je lui ferai réparer mes chaussures.
- Je lui donne mes chaussures à réparer.

Ona ayakkabılarımı tamir ettireceğim.

- Je viens de faire l'acquisition de ces chaussures.
- Je viens d'acheter ces chaussures.

Sadece bu ayakkabıları aldım.

- Tom a acheté trois paires de chaussures.
- Tom acheta trois paires de chaussures.

Tom üç çift ayakkabı satın aldı.

- Nous sommes habitués à porter des chaussures.
- Nous sommes habituées à porter des chaussures.

Biz ayakkabı giymeye alışkınız.

Mets tes chaussures et allons dîner.

Ayakkabılarınızı giyin. Akşam yemeği için dışarı çıkalım.

Enlève tes chaussures, s'il te plaît.

Lütfen ayakkabılarınızı çıkarın.

J'ai acheté une paire de chaussures.

Bir çift ayakkabı aldım.

Les chaussures se vendent par paires.

Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.

La boue s'accrochait à ses chaussures.

Çamur onun ayakkabılarına yapıştı.

Mes enfants usent rapidement leurs chaussures.

Benim çocuklarım ayakkabılarını çabucak eskitiyorlar.

C'est une autre paire de chaussures.

- Bunlar bir çift ayakkabı daha.
- Bunlar bir çift pabuç daha.

Il dirige un magasin de chaussures.

- O bir ayakkabı dükkânı çalıştırıyor.
- O bir ayakkabı dükkânı işletir.

Ils ne portent pas de chaussures.

Onlar ayakkabı giymiyorlar.

Ces chaussures vont à mon pied.

Bu ayakkabılar ayaklarıma uyuyor.

Vendez-vous des chaussures de sport ?

- Spor ayakkabı satıyor musun?
- Spor ayakkabı satıyor musunuz?
- Spor ayakkabısı satıyor musunuz?

Je suis fière de mes chaussures.

Ben ayakkabılarımla gurur duyuyorum.

Mes chaussures ne sont pas confortables.

Ayakkabım rahat değil.

Ces chaussures ne me vont plus.

Bu ayakkabılar artık bana uymuyor.

De quelle taille sont ces chaussures ?

Bu ayakkabılar kaç numara?

Il me faut mettre mes chaussures.

Botlarımı giymeliyim

Tom commença à mettre ses chaussures.

Tom ayakkabılarını giymeye başladı.

Ces chaussures ne me vont pas.

Bu ayakkabılar bana uymuyor.

- Enlève tes chaussures.
- Enlève tes souliers.

Ayakkabılarınızı çıkartın.

Cire tes chaussures avant de sortir.

Dışarı çıkmadan önce ayakkabılarını parlat.

Tom ne portait pas de chaussures.

Tom'un üzerinde ayakkabıları yoktu.

Sais-tu comment attacher tes chaussures?

Ayakkabılarını nasıl bağlayacağını biliyor musun?

Marie a besoin de nouvelles chaussures.

Mary'nin yeni ayakkabıya ihtiyacı var.

C'est une paire de chaussures différentes.

Bu, farklı bir çift ayakkabı.

Tom porte les chaussures de John.

Tom John'un ayakkabılarını giyiyor.

Tu as besoin de nouvelles chaussures.

Yeni ayakkabılara ihtiyacın var.