Examples of using "Cafés" in a sentence and their turkish translations:
İki kahve, lütfen.
Ben zaten iki kahve aldım.
İki çay ve üç kahve ısmarladım.
Genellikle öğle yemeği ile iki fincan kahve içerim.
- Sorbonne öğrencileri kafede buluştular.
- Sorbonne öğrencileri kafelerde buluşurlar.
boş bir ofis köşesine kurduğumuz çiftlik.
Kafeler, restoranlar, büyük marketlerin bazıları, kuaförler... Ya bunların bir çoğu kapandı.
Bu sabah üç fincan kahve içtim.
İki sütlü kahve, lütfen.
Bütün barlar kapalı mı?
Tatil günlerimde filmlere gitmek, kafelerde dolaşmak ve yemek yapmak gibi şeyler yapıyorum.