Translation of "Bêtes" in Turkish

J'ai peur des bêtes sauvages.

- Vahşi hayvanlardan korkarım.
- Yabani hayvanlardan korkarım.

Toutes les blondes ne sont pas bêtes.

Tüm sarışınlar aptal değildir.

Pourquoi les garçons sont-ils si bêtes ?

Neden erkek çocukları çok aptal?

Pourquoi les garçons sont-ils aussi bêtes ?

Neden erkek çocukları bu kadar aptal?

- J'ai peur des bêtes sauvages.
- Je crains les animaux sauvages.

Vahşi hayvanlardan korkarım.

Ce sont des bêtes nées sauvages. Des prédateurs violents mais magnifiques.

Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.

Ces bêtes-là peuvent être super rapides quand elles le veulent.

Şöyle ki bu ufaklıklar istediklerinde çok hızlı olabiliyorlar.

La nuit, des bêtes fantastiques s'animent sous la canopée de la jungle.

Geceleri... ...ormanın ağaç örtüsü fantastik yaratıklarla canlanır.

- Êtes-vous aussi bête ?
- Êtes-vous aussi bêtes ?
- Es-tu aussi bête ?

- O kadar aptal mısın?
- Sen bu kadar aptal mısın?

Dans la jungle, j'ai appris que les petites bêtes sont parfois les plus dangereuses.

Ormanda en küçük şeylerin genelde en ölümcül olduklarını gördüm.

- Il n'y a pas de questions stupides.
- Il n'y a pas de questions bêtes.

Aptalca sorular yok.

Les phrases donnent du contexte aux mots. Les phrases ont des personnalités. Elles peuvent être amusantes, sages, bêtes, révélatrices, touchantes, douloureuses.

Cümleler kelimelere içerik getirir. Cümlelerin kişilikleri vardır. Onlar komik, akıllı, aptal, anlayışlı, dokunaklı, incitici olabilirler.