Examples of using "Alice" in a sentence and their turkish translations:
Alice gülümsedi.
Alice "Mary?" diye fısıldadı.
Alice'i sevmiyorum.
Alice muhtemelen gelebilir.
Alice odamda uyuyor.
Alice çok güzel bacaklara sahip.
Alice odasında uyuyor.
Mary ve Alice kız kardeştir.
Alice odasına koştu.
Alice uzun yoldan kaydı.
- Yeşil Alice'e uyuyor.
- Yeşil Alice'e yakışır.
Alice, geçen Pazardan beri soğuk algınlığı geçiriyor.
- Alice saat onda yatağa gitti.
- Alice saat onda yatmaya gitti.
Tom, Alice'i değil Mary'yi öptü.
Mary ve Alice eltidir.
"Bunlar kimin kitapları?""Onlar Alice'inkidir."
Mary ve Alice uygun kıyafetler giydi.
Mary ve Alice gerçekten kardeş mi?
Mary Alice'e nişan yüzüğünü gösterdi.
Tom, Mary, John ve Alice hepsi Kanadalı.
Tom, Mary, John ve Alice ateşin etrafında oturdular.
Tom Mary'yi seviyor fakat Mary John'u seviyor. İşleri daha ilginç hale getiren, John Alice'i seviyor fakat Alice Tom'u seviyor.
- Tom ve Mary; John ve Alice'i görünce şaşırdılar.
- John ve Alice'i görmek Tom ve Mary'yi şaşırttı.
Johnny Alice'e evlenme teklif etti ve o da kabul etti.
Alice şiddetli bir baş ağrısı yüzünden işten eve erken döndü.
Hem Mary hem de Alice kendilerinden daha genç adamlarla evlendiler.
Alice dün orada olabilir, ama biz onu görmedik.
Tom, Mary'nin John'un bunu Alice ile yaptığını düşünmediğini söyledi.
Mary, onun geçen haftayı Alice ile Boston'da geçirdiğini bilseydi Tom Mary'nin ne söyleyeceğini merak ediyordu.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.