Examples of using "étagères" in a sentence and their turkish translations:
Kitapları raflara yığdı.
Amazon ve Wal-Mart raflarından kaldırıldı,
Bu raflar birçok kitabı destekleyemez.
Bu raflarda çok kitap yok.
Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.