Examples of using "Ujo" in a sentence and their turkish translations:
Ben utangacım.
Biraz utangacım.
Çok çekingenim.
Tom utangaç.
Çok utangaçsın.
Tom'un utangaç olduğunu düşünüyorum.
Tom utangaç ve cesaretsizdir.
Utangaç erkek çocuğu adını mırıldandı.
Canım, utangaç olma!
Tom çok utangaçtı.
Tom biraz utangaç.
Tom biraz utangaçtır.
Tom başlangıçta utangaçtı.
Biraz utangacım.
Başlangıçta utangaçtı.
Ben çok utangaç bir kişiyim.
Bu sincap ürkek değil.
- Utanma.
- Utangaç olma.
Tom içe dönük ve utangaç
Evet, utangaç bir kızdı.
Tom çok utangaç bir çocuk.
- Tom, Mary'yle konuşmak için fazla utangaçtı.
- Tom, Mary'yle konuşamayacak kadar utangaçtı.
Ondan hoşlanıyorum ama onunla konuşamayacak kadar utangacım.
O artık eski utangaç çocuk değil.