Examples of using "Poika" in a sentence and their turkish translations:
- Oğlan atlıyor.
- Çocuk zıplıyor.
Oğlan atlıyor.
Çocuk yatağa düştü.
Çocuk kulağını kaşıdı.
Çocuk kaçtı.
Ben bir erkek çocuğuyum.
O çocuk akıllıdır.
O zamanlar çok gençtim.
Erkek çocuk köprüden düştü.
Çocuk sessiz kaldı.
Çocuk bir köpek aldı.
- Sen akıllı bir oğlansın.
- Sen akıllı bir çocuksun.
Sen sadece bir çocuksun.
Erkek çocuğu bağırmaya başladı.
Bir oğlum var.
Sen iyi bir erkek evlatsın.
Yatakta bir oğlan uyuyor.
Tom'un oğlu vardı.
Çocuk babasına benziyor.
Bir çocuk var.
Oğlan bir taş atıyor.
Tom'un bir oğlu var mı?
O iyi bir çocuk olmalı.
Çocuk göle atlamak üzereydi.
Utangaç erkek çocuğu adını mırıldandı.
Çocuk beline kadar çıplaktı.
Çocuk kızla alay etti.
Çocuk kediyi kuyruğundan yakaladı.
O bir Japon çocuk.
- O en uzun boylu çocuktur.
- O en uzun boylu oğlandır.
Kuzen, amcamın oğludur.
Tom iyi bir çocuk.
Oğlan kediyi kuyruğundan yakaladı.
Çocuk gömleksizdi.
Tom yakışıklı bir çocuk.
On yaşında bir erkek çocuğum var.
Tom zeki bir çocuk.
Tom, Mary'nin oğludur.
Tom akıllı bir çocuk.
Bu, erkek çocuktur.
Şu çocuk Tom'a benziyor.
Tom güzel bir çocuk.
Tom mükemmel erkek evlattır.
Ben iyi bir çocuğum.
Senin oğlun mutlu bir çocuk.
- Tom sessiz bir çocuk.
- Tom uslu bir çocuk.
Tom yaramaz bir çocuk.
Tom dürüst bir çocuk.
Oğlan ve adam, su içiyorlar.
Oradaki çocuk onun erkek kardeşidir.
Çocuk yüzü çamurla kaplı döndü.
Oğlan bir Antarktika seferine gitmeyi hayal ediyordu.
Oğlan bize etrafı gösterecek nezakete sahipti.
Çocuk çoraplarıyla yatmaya gitti.
Genç kaçmaya yeltendi ama başaramadı.
- Kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.
- Üstü başı kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.
O büyük bir çocuk.
O, hoş bir çocuktu.
Tom oldukça sert bir çocuk.
- Onun başka bir oğlu var.
- Onun bir başka oğlu var.
- Onun bir oğlu daha var.
Tom'un bir oğlu olduğunu biliyor muydun?
Tom, çok yakışıklı bir çocuktur.
Bir kitap okuyan çocuk John'dur.
Dün gelen erkek çocuğu benim küçük erkek kardeşimdi.
Jack sınıftaki en zeki çocuktur.
Çocuk ağır kanapeyi taşımaya çalıştı.
Tom çok utangaç bir çocuk.
Tom terbiyeli bir çocuk.
Tom hâlâ küçük bir çocuk.
Tom'un bir oğlu ve iki kızı var.
Genç çocuk annesinin ceketini giydi.
Hristiyanlıkta İsa'nın, Tanrı'nın oğlu olduğuna inanılır.
O çocuğun kim olduğunu bilmiyorum.
- Nehirde yüzen delikanlı kimdir?
- Nehirde yüzen çocuk kimdir?
Tom benim kendi oğlum gibi.
Eski Yunan mitolojisinde Zeus, Cronus'un oğludur.
Oğlan ve kız birbirlerini tanıyor gibi görünüyor.
Ben Alan Tate, Terry Tate'nin oğlu.
Bir baba ve oğul iki kuşağı temsil eder.
O bugüne kadar sınıftaki en iyi çocuktur.
Tom dürüst bir çocuk, bu yüzden yalan söylemez.
Martin Luther King siyah bir papazın oğluydu.
Tom'un Mary'nin oğlu olduğunu bilmiyor muydunuz?
Öyle görünmüyor olsa da çocuk hasta.
Tom zengin bir adamın oğlu olduğunu iddia etti.
Senin küçük çocukluğunu bilirim.
Çocuk sıcak sobaya dokundu ve elini yaktı.
- Sadece üç yaşına girmiş bir oğlum var.
- Üç yaşına girmiş bir oğlum var.
Tom çok başarılı olan yerli bir erkek çocuğu.
Çocuk annesi ona açmamasını söylemesine rağmen pencereyi açtı.
Tom'un Mary'nin oğlu olduğunu düşünmüyorum.
Oğlan fark edilmek istediği için arabasını boyadı.
Tom akıllı bir çocuk.