Examples of using "Tytön" in a sentence and their turkish translations:
Kızı görüyorum.
Ben uzun saçlı bir kız gördüm.
O kızı tanıyorum.
Tenis oynayan kızı tanıyorum.
O kızı daha önce gördüm.
- Daha önce o kızla karşılaştım.
- O kızı daha önce gördüm.
O güzel bir kız gördü.
Tenis oynayan kızı tanıyorum.
Mektup kız tarafından yazılıyor.
Yanı başımda güzel bir kız buldum.
Tenis oynayan kızı tanıyorum.
Vahşi bir köpek kıza saldırdı.
Genç adam kızı boğulmaktan kurtardı.
- Bu kızın adı ne?
- Bu kızın ismi ne?
Tom partide hoş bir kızla tanıştı.
Bir kız bana nasıl aşık edebilirim?
Babası avukat olan bir kız tanıyorum.
Tom barda bir kızla flört ediyor.
Bir kızım olmasını istiyorum ve ona Yagmur adını vereceğim.
O bir sabah güzel bir kız gördü.
Arabanın arka koltuğunda bir kızı öperken yakaladı.
Japonya'da hiçbir kızın ismi Tatoeba değil.
Nişanlısı ona büyük bir yüzük verdi.
Şu ağacın altında duran bir kız görüyorum.
Prens, genç kızın bir ejderha tarafından yenmiş olduğunu sanmıştı.
Onun diğer bir kızla yürüdüğünü görmek onu kıskandırdı.
Geçtiğimiz 6 ay beni çok mutlu bir kız yaptı.
O onu gördü ve yüzü kızardı.