Examples of using "Todellisuudessa" in a sentence and their turkish translations:
ve saldırmaya hazır gergedanların öldürülmesi öldürmelerinden daha olası.
fakat aslında, vücudun derinlerine uzanıyor.
Öğretmenlik yapıyor ama aslında bir vampir.
Onu, gerçekte olduğu şeyden, üzgün bir gölgeye indirgiyoruz.
Facebook'ta mutlak gizlilik bir yanılsamadır. Gerçekte yoktur.
Şu üzümler tatlı görünüyor ama aslında onlar ekşiler.
Ölüm iki şeyden biridir.O ya ölümlülüktür, ve ölüler herhangi bir şeyin bilincinde değildir; ya da bize söylenildiği gibi, gerçekten bir değişikliktir: ruhun bu yerden ötekine göç etmesidir.