Examples of using "Sisään" in a sentence and their turkish translations:
Merhaba, içeri buyurun.
İçeriye girelim.
Gelin.
Soluk al.
Niçin içeriye girmiyoruz?
Girebilir miyim?
Söze karışacak mısın?
Girin!
Dişleri içeride.
Gir.
İçeri girelim.
Girmesine izin ver.
Giriş yapmadınız.
Gir.
Acele edin ve içeri girin.
İçeriye geri geliyor musun?
Arabayı garajda bıraktım.
O içeri girdi.
Kedi yavrusu içeri girmek istedi.
Girebilir miyim.
Ben kedinin içeri girmesine izin verdim.
Onu içeri gönder.
Buraya girelim.
İçeri girmeme izin ver.
İçeri girmemize izin ver.
İçeri girmek istiyorum.
Bırak girsin.
Tom oturum açtı.
İçeri girme.
İçeri girdiler.
İçeri gel, Tom.
İçeri girmeyi başardım.
İçeri gelsen iyi olur.
İçeri girdiğini duymadım.
Tamam, onu buraya sokmaya çalışacağız.
- Bir hafta içerisinde teslim edebiliriz.
- Bir hafta içinde teslim edebiliriz.
Adam bir otelde giriş yapıyor.
Evde soğuk bir rüzgar esti.
Hırsız fark edilmeden içeri girdi.
Atla.
O, pencereden içeriye girdi.
O benim odama girdi.
Tom oturma odasına girdi.
Tom arabaya bindi.
Şimdi girebilirsin.
Arabayı garaja sürdüm.
Ben seni içeride görebilir miyim, lütfen?
İçeri gireyim.
Tom pencereden eve girdi.
- Eve gidelim.
- İçeriye gidelim.
Biri beni içeri itti.
- İçeriye git.
- İçeri gir.
Bir saat içinde Tom ile buluşacağım.
- Niçin girmiyorsun?
- Girsene.
- İçeriye geri git.
- İçeri geri dön.
Hırsız pencereden geldi.
Tom kapıyı çalmadan girdi.
Tom, Mary'yi izledi.
Sekreterin içeri girmemi söyledi.
O, sınıfa koştu.
Tom raporunu verdi.
Dişleri içeride. Tamam, şimdi çıkaralım.
İçeri girmemelisin.
O, onun içeri girmesine izin vermezdi.
Kedinin odama girmesine izin verdim.
Akşam beşte otele giriş yaptık.
Tom Mary'nin ofisine doğru yürüdü.
Tom Mary'nin yatak odasına yürüdü.
Saat üçte Hilton'a giriş yaptık.
Birkaç dakika içeri girebilir miyim?
Bir saat içinde seni geri arayacağım.
İçeri girsen iyi olur.
İçeri girebilirsin.
İçeri girmene gerek yok.
Tom soluk aldı.
Tom banyo penceresinden içeriye girdi.
Tom bir şişenin içinde bir gemi inşa etti.
Saat üçte otele giriş yaptık.
Onlar onu hastaneye kabul ettiler.
Asistanınız içeri girmeme izin vermedi.
İçeri girmeden önce kapıyı çal.
Sue Royal Hotel'e giriş yaptı.
Kabuğu delip aynı bir yılan gibi içeri zehir bırakıyor
Ben giriş yapmak istiyorum.
18 yaşın altındaki çocuklar içeri alınmazlar.
Tom ve Mary arkadan girecek.
Şapkasını giymiş olarak odaya geldi.
Tom kapıyı açtı ve içeri girdi.
İçeriye geri gel.
İçeri gel Tom.
Orada durma. İçeriye gel.
Birkaç yıl içinde Tunus'a gitmeyi hayal ediyorum.
O, içeri girmemi açıkça reddetti.
- Kravat takmadıkça buraya giremezsin!
- Kravat takmadıkça buraya giremezsiniz!
Çekirdekte büyük bir enerji hapsedilmiştir.
fakat aslında, vücudun derinlerine uzanıyor.
okyanus kapıları kırıp evin alt kısmını doldururdu.