Examples of using "Tavannut" in a sentence and their turkish translations:
- Daha önce o kızla karşılaştım.
- O kızı daha önce gördüm.
Ona rastlamadım.
Hayatımın kadınıyla tanıştım.
Daha önce Tom'la hiç karşılaşmamıştım.
Herhangi biriniz Tom'la tanıştı mı?
Daha önce onunla karşılaşmadım.
Henüz ailemle tanışmadın.
Onunla hiç karşılaşmadım.
Tom'un kız arkadaşıyla hiç tanıştın mı?
Ailen kız arkadaşınla tanıştı mı?
ve Kalahari'de çalıştığım usta izcilerden ilham aldım.
- Seninle kişisel olarak hiç tanışmadım.
- Sizinle bizzat tanışmadım.
- Seninle hiç yüz yüze görüşmedim.
Son zamanlarda Tom'la buluşmadım.
Tom'la hiç tanışmadım bile.
Sanırım Tom ile zaten tanıştın.
Aslında onunla tanışmadım.
O, Maria ile hiç tanışmadı.
Tom'un eşi ile hiç tanışmadım.
Aslında onunla tanışmadım.
Onunla hiç tanışmadığına emin misin?
Daha önce Bay Smith'le tanıştınız, değil mi?
Aslında Tom'la henüz görüşmedim.
Kız arkadaşım henüz ebeveynlerimle tanışmadı.
O şimdiye kadar tanıştığım en yakışıklı adam.
Tom şimdiye kadar tanıştığım en yakışıklı adam.
Ben hiç tanımadığım bir kişiden mektuplar aldım.
Tom Mary'ye John'la hiç tanışmadığını söyledi.
Daha önce bir zamanlar onunla karşılaştığım için, onu derhal tanıdım.
Onunla şahsen tanışmadım fakat onu tanıyorum.
O kızı daha önce gördüm.
Bay Saito'yu simaen biliyorum ama henüz onunla tanışmadım.
Zeus'un varlığı konusunda agnostik olan birine hiç rastlamadım.
Son zamanlarda ilginç insanlarla tanıştın mı?
Tom Mary'ye şu ana kadar karşılaştığı en güzel kadın olduğunu düşündüğünü söyledi.
Sadece Tom'un Mary ile asla karşılaşmadığını söylemesinden dolayı, onun doğru olduğu anlamına gelmez.