Examples of using "Talo" in a sentence and their turkish translations:
Bu şirketten olsun.
Ev yanıyor!
Bu, müessesenin ikramı.
Ev yanıyor.
Ev kırmızıdır.
Ev yanıyor.
Ev güneş enerjisi ile ısıtılmaktadır.
Ev tepede duruyordu.
Ev ona ait.
- Ev soğuk.
- Evin içi soğuk.
Her şey şirketten.
Tom'un evi yanıp kül oldu.
Ev beyaz boyalıdır.
Ev çok kasvetli görünüyordu.
Ev kolay bir kelimedir.
Bu ev ünlüdür.
Bu kimin evi?
Ev çok tozluydu.
Mavi bir evim var.
Ev temele kadar yandı.
Bu ev amcama aittir.
Bu ev ateşe dayanıklı.
- Bu içki şirkettendir.
- Çaylar şirketten.
O ev ona aittir.
O ev büyük.
O ev bana aittir.
Büyük bir evim var.
Yeşil çatılı ev benimki.
Şu ev kiralıktır.
Ev tarlalarla çevriliydi.
Tom'un evi satılıktır.
Tom'un büyük bir evi var.
O mavi bir ev.
Dağlarda bir evim var.
Tom'un evi 2013'te yanıp kül oldu.
O benim kaldığım ev.
Mary'nin evini bulması Tom'un uzun bir zamanını aldı.
Ev o zamandan beri kapalı kaldı.
Bu ev Bay Yamada'ya aittir.
- O ev çok küçüktür.
- O ev çok dar.
Tom'un evini bulmak kolaydır.
Bu ev 1870 yılında inşa edilmiş.
Bu, başbakanın yaşadığı evdir.
Şu kişinin evi metroya yakındır.
Boyanması gereken bir evim var.
Bu, amcamın yaşadığı evdir.
Bir zamanlar köyün çıkışında küçük güzel bir ev varmış.
Tom Ann'e evini satmasını önerdi.
O küçük ev temiz ve düzenliydi.
Tom'un yeni evi oldukça güzel.
Yaşadığım ev çok büyük değil.
- O ev bana ait.
- O ev benim.
Tom'un havuzlu bir evi var.
Böyle pahalı bir eve kimin gücü yeter?
Benim kendi evim var.
Bu, bir çocukken şairin yaşadığı ev.
Tom'un evi yanıp kül oldu.
Bu, Claudine'in evi.
Köşeyi döndükten sonra ilk ev.
İçinde doğduğum ve büyüdüğüm ev budur.
Bu gençken yaşadığım ev.
Tom'un evi buradan sadece üç sokak ötede.
O benim kaldığım ev.
O, yeni evin yaklaşık otuz milyon yene mal olacağını tahmin ediyor.