Examples of using "Saattoi" in a sentence and their turkish translations:
O sizi yanlış anlamış olabilir.
Tom yürüyerek Kate'in evine gitti.
O onu mağazaya götürdü.
O benim çocuk hırsızlarıyla temas kurmamı sağladı.
- Tom bunu bize nasıl yapabildi?
- Tom bunu bize nasıl yapabilir?
Gökyüzündeki garip cisim çıplak gözle görülebilirdi.
O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.
Tom paranın nerede saklı olduğunu nasıl bilebilirdi?
Doktor böyle söylemiş olabilir.
Tom, ABD-Almanya futbol maçını izlemek için işe gitmedi.
O, kız arkadaşını hamile bıraktı ve onlar evlenmek zorundaydı.