Examples of using "Ranskasta" in a sentence and their turkish translations:
Fransızcayı seviyorum.
Biz Fransalıyız.
Tom Fransızcayı sever mi?
Fransızcada bir A aldım.
Fransalıyım.
O Fransalıdır.
Fransızcayı seviyor musun?
Tom Fransızcadan bir A aldı.
Fransızcada her zaman iyi notlar aldım.
Tom Fransızcada iyi notlar alır.
Fransızcayı seviyorsun, değil mi?
- O Fransalıdır.
- O Fransalı.
Fransızcayla çok ilgilenirim.
Bu mayoyu Fransa'dan sipariş ettim.
"Klişe" kelimesi Fransızcadan geliyor.
Fransızcayı sevmiyorum.
Sanırım o Fransalı.
Tom kitabı Fransızcadan İngilizceye çevirdi.
İngilizce Fransızcadan gelen birçok ödünç kelimeye sahiptir.
Kitabı Fransızcadan İngilizceye çevirdi.
Tom belgeyi Fransızcadan İngilizceye çevirdi.
Tom Fransızcayla çok ilgileniyor.
Tom Fransızcada iyi dereceler aldı.
Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
Manş denizi İngiltere'yi ve Fransa'yı ayırmaktadır.
Son günlerde Fransa'dan döndü.
Tom mektubu Franssızcadan Almancaya çevirdi.
O Fransızcayı Almancadan daha çok sever.
Cezayir 1962'de Fransa'dan bağımsızlığını kazandı.
Bu el yazısı eseri Fransızcadan İngilizceye çevirebilir misin?
Fransızcaya ilgi duyuyorum.
O, Fransızcayı bırak İngilizce konuşmaz.
Tom geçen dönem Fransızcadan başarısız oldu.
Bu Fransızca bir kelime.
"Tom, İngilizceye Fransızcadan ücretsiz çeviri yapacak." "Bunu bilmek güzel."
Yaklaşık üç yıl süren yoğun çalışmadan sonra Tom Fransızcada çok akıcı oldu.
Tom bana Fransızcadan İngilizceye çeviri yapabilecek birini tanıyıp tanımadığımı sordu.
Fransızcayı seviyorum.
Tom, bir belgeyi Fransızcadan İngilizceye çevirmede ona yardım edecek birisini arıyor.