Examples of using "Peliä" in a sentence and their turkish translations:
Bu oyundan nefret ediyorum.
TV'de oyun izliyorum.
Bu sadece sizin için bir oyun mu?
Aşk sizin için sadece bir oyun mu?
O tehlikeli bir oyun oynuyor.
Öğle yemeğinden sonra oyuna devam edelim.
Maçı birlikte izlemek ister misin?
Tom telefonunda oyun oynuyordu.
Yağmura rağmen oyun iptal edilmedi.
- Birlikte oyuna gitmemizi ister misin?
- Birlikte maça gitmemizi ister misin?
Yağmur durdu, bu yüzden onlar oyuna devam etti.
Aşk bir oyun değildir, bu nedenle sadece en iyi parçaları seçemezsiniz!
"Ben bir brokoliyim ve bir ağaç gibi görünüyorum!" "Ben bir cevizim ve bir beyin gibi görünüyorum!" "Ben mantarım ve ben bu oyundan nefret ediyorum!"