Examples of using "Katsomassa" in a sentence and their turkish translations:
Birkaç kişi izliyordu.
Her gün gidip kontrol etmeye devam ettim.
Hiç at yarışı izlemeye gittin mi?
Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.
Ateneum Sanat Müzesindeki Tove Jansson sergisini görmeye gittim.
Şu bir madene benziyor. Gidip oraya da bir bakalım.
Doktor günaşırı onu ziyaret eder.
TV'de oyun izliyorum.
Dün gece, saat 02'ye kadar televizyonda Olimpiyat Oyunları izleyerek yatmadım.
Tom evde televizyon izleyip pizza yiyerek pijamalarıyla oturuyordu.
Ben hastayken beni ziyaret etmen büyük kibarlıktı.
Hastalığından haberim olsaydı, onu hastanede ziyaret ederdim.
Tom kırık bir kemikle hastanede olan Mary'yi ziyaret etti.
Benim banka ekstresi artık posta ile gelmiyor, ona ancak çevrim içi ulaşılabilir.
Amcam ara sıra beni görmeye gelir.
25. doğum günümde ablam sürpriz bir parti düzenledi. Bazı erkek striptizcileri görmeye gittik ve çok eğlendik.