Examples of using "Pelaamaan" in a sentence and their turkish translations:
Beyzbol oynamak için parka gittik.
Yarın gidip futbol oynayacağım.
O, yarın öğleden sonra tenis oynuyor olacak.
Yumi tenis oynamak için parka gitti.
Tom Mary'nin kendisiyle tenis oynamasını istedi.
Teniste iyisin, değil mi?