Examples of using "Luokse" in a sentence and their turkish translations:
Beni Tom'a götür.
Bizi hastaneye götür.
Tekrar anne ve babamın yanına taşındım.
O yöndeki enkazın izinden mi gideceğiz?
Tom muhtemelen Mary'nin evine gitti.
Tamam, onun yanına inmenin bir yolunu bulmalıyız.
Peki hangi tarafa gidersek enkaza daha hızlı ulaşırız?
Kötü cevaplar doğru olanlara giden yolu gösterir.
Tom ailesinin evine gitti.
Ne yapacağız? O yöndeki enkazın izinden mi gideceğiz?
Ben annemin yanına koştum.
Tom'un yerine gidiyorum.
Gelmek ve benimle bir film izlemek ister misiniz?
Tom paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.
Bear'ı gördüm, ama ona ulaşabileceğimi sanmıyorum.
Amcamın evinde kalmayı planlıyorum.
Çalışmak için Tom'un evine gidiyorum.
O taraftaki enkaza ulaşmanın da ne kadar süreceğini bilmiyorum.
Muhtemelen suya gidiyorlardır ama bu izlerin yönü bu taraf.
Kanatlarım olsa, sana uçarım.