Translation of "Kookas" in Turkish

Hänen nenänsä on tavattoman kookas.

Onun burnu aşırı derecede büyük.

Hän on yhtä kookas kuin isänsä.

- O babası kadar uzundur.
- Boyu babası kadar.
- Babasıyla aynı boyda.
- Babası kadar uzun.

- Se on suuri ja kömpelö.
- Se on kookas.

Bu hantal.

Hän on yhtä kookas kuin kuka tahansa poika hänen luokallaan.

Sınıfında herhangi bir çocuk kadar uzundur.

Mikä minua Tomissa eniten yllätti, oli se kuinka kookas hän oli.

Tom hakkında beni gerçekten en çok şaşırtan şey onun ne kadar uzun olduğuydu.

- Kenin koira on todella kookas.
- Kenin koira on todella suuri.
- Kenin koira on tosi iso.

Ken'in köpeği çok iri.