Examples of using "Keittää" in a sentence and their turkish translations:
Tom nasıl spaghetti pişireceğini biliyor.
Elin değmişken lütfen bana da bir fincan kahve yap.
Mümkünse deniz minarelerini haşlayın.
Tom bana onu otuz dakikada pişirmemi söyledi.
Tom az önce son fincan kahveyi içti. Ona bir demlik daha hazırlamak zorunda kalacağız.