Examples of using "Muutama" in a sentence and their turkish translations:
Birkaç pul aldım.
Lütfen bize bazı örnekler ver.
Bazı çocuklar çimenlerin üzerinde oynuyor.
Birkaç öğrenci arkada bırakıldı.
Birkaç dolarım var.
Tom birkaç gün önce öldü.
Birkaç İngilizce kitabım var.
Sadece birkaç dakika önce uyandım.
Birkaç yolcu uçağa bindi.
Volkan birkaç yıl önce patladı.
Birkaç dakika gecikebilirim.
- Bana birkaç tane ver.
- Bana biraz ver.
Sadece sana birkaç soru sormak istiyorum.
Sana bazı sorular sormamız gerekiyor.
Birkaç ay sonra İsrail Mısır'ı işgal etti.
Her ayda sadece birkaç aydınlık gece olur.
Geziye gitmeden önce bazı çekimlere ihtiyacım var.
Birkaç müşteri sadece mağazanın içine yürüdü.
Bu sorunu çözmek birkaç saatimi aldı.
Belki birkaçınız hayvanat bahçesinde pandalar gördü.
Tartışmamız gereken bazı şeyler var.
Birkaç gün önce sen benimle konuşmak istemiyordun bile?
- Birkaç gün izne çık.
- Birkaç günlüğüne izne çık.
Tom ve Mary birkaç sene önce evlendi.
Birkaç yıl önce, anneler gününde, bir madalyonu üvey anneme hediye olarak verdim.
Birkaç kişi izliyordu.
Ben birkaç yıl önce Tokyo'da yaşadım, ama şimdi Kyoto'da yaşıyorum.
Doğru şartların oluşmasına birkaç saat daha var.
13. doğum gününden birkaç gün sonra, Tony de okuldan mezun oldu.
Tom, birkaç şeyi tasnif etmesi gerektiğini söyledi.
Arkeologlar yüzün üzerinde mezar keşfetti, onlardan birkaçı küçük çocuklara aitti.
Geçen gün Tom'la karşılaştım.
Derin çamurda birkaç adım atmakta bile çok zorlanıyorum.
Tom eve giderken bir çift somun ekmek almanı söylememi istedi.
Birkaç dakika önce Tom'u gördüm.
Sana bazı sorularım var.
Onunla birkaç ay önce tanıştım.
Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
Mary birkaç ay manastırda yaşadı.
Bu akşam bazı misafirlerimiz olacak.
Bana birkaç dakika ayırabilir misiniz?
Birkaç boş saatim vardı, ben de bir ağacın altına oturdum ve kitap okudum.
"Kim bu Tom?" "Birkaç gün önce rastladığım çekici genç bir adam."
Birkaç Fransızca kitabım var.
Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil.