Examples of using "Huvittanut" in a sentence and their turkish translations:
Tom eğlenmiş değildi.
Tom'un canı egzersiz yapmak istemiyordu.
Canım yemek pişirmek istemedi.
Canın gitmek istemedi mi?
Adam bütün yolu yürümek istemedi; bu yüzden otobüse bindi.
Tom'un canı çalışmak istemiyordu.
Canım gitmek istemedi.
Canım kutlamak istemiyordu.
Tom'un canı yemek yemeği istemiyordu.
Tom'un canı beklemek istemiyordu.
Tom'un canı konuşmak istemiyordu.
Tom'un canı hiç çalışmak istemiyordu.