Examples of using "Annan" in a sentence and their turkish translations:
Yenilgiyi kabulleniyorum.
Onu geri vereceğim.
Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.
Onu sana yarın vereceğim.
Sana bir kitap veriyorum.
Vazgeçerim.
Seni affediyorum.
Sana bir şey vereceğim.
Sana bir hediye vereceğim.
Onu geri veriyorum.
Sana bir emir veriyorum.
Seni arabayla götüreceğim.
Sana kalbimi veriyorum.
Sahip olduğum az parayı sana vereceğim.
Sana iyi bir öğüt vereceğim.
Senin Tom'la konuşmana izin vereceğim.
- Sana bunu bedava vereceğim.
- Sana bunu bedava veriyorum.
Arkadaşıma bir demet çiçek veririm.
Sana kendin için karar verdireceğim.
Ben parayı sana vereceğim.
Yarın ona kitabını vereceğim.
Sana iş kartımı vereyim.
Sana bir şans daha vereceğim.
Bunu bir kez daha deneyeceğim.
Sana söz veriyorum.
Sana unutmayacağın bir ders öğreteceğim.
Sana bir şans daha vereceğim.
Haftada en az bir kez köpeğimi etle beslerim.
Sana istediğin kadar çok sayıda vereceğim.
Tom'un istediğini yapmasına izin vereceğim.
Ben sana hediye bir bebek yapacağım.
Tom'un senin bisikletini ödünç almasına izin vermemi hâlâ istiyor musun?
Oraya varır varmaz seni bilgilendireceğim.
ve sonra 10 dakika kadar bekleyeceğiz, duman mağarayı dolduracak
Bunun nasıl olduğu hakkında bir örnek vereyim.
Seni bağışladığımı bilmeni istiyorum.
Onu Tom'a vereceğim.
Bunu onu isteyen birine vereceğim.
Unutmadan önce bunu sana vereyim.
Ne yaptığını bilmediğin için seni affediyorum.
- Sana son bir şans veriyorum.
- Sana son bir fırsat veriyorum.
Tom'un bunu yapmasına izin verdiğime inanamıyorum.
Şu anda sahip olduğum bütün parayı sana ödünç vereceğim.
Yoksullara yemek verdiğimde bana aziz diyorlar. Yoksulların neden yemeği yok diye sorduğumda ise bana komünist diyorlar.