Examples of using "Koska" in a sentence and their turkish translations:
Çünkü bu mücadeleyi...
Çünkü biz liderdik.
Eve ne zaman geliyor olacaksın?
Tokyo'ya ne zaman varacağız?
Gemi, ne zaman bekletiliyor?
Ne zaman evleneceksin?
Ne zaman geri döneceğini merak ediyordum.
Her zaman gel.
Gösteri ne zaman başlayacak?
Ben istediğim için onu yaparım.
Yağmur yağdığı için evde kaldık.
Her zaman.
çünkü çoğu insanın seçtiği kart
çünkü hemen sonrasında tutuklandık.
çünkü Gladio operasyonunu
çünkü küçük tabaklarda olunca daha dolu görünüyor
- Senin kitabın ne zaman yayınlanacak?
- Kitabın ne zaman yayımlanacak?
Baban eve ne zaman geldi?
Trenin ne zaman geleceğini soracağım.
Parayı bana ne zaman iade edeceksin?
Çünkü sınavı geçtim.
Karar sizin, ama çabuk olun, hava soğuk!
Çünkü sanat çok güçlü bir araç.
Doyuracak beş boğaz var.
Çünkü çok tehlikeli olduğumuzu söylüyorlardı.
Çünkü bu dünyada her şey yetişir.
Para toplamak çok zor olduğu için...
Her an yağmur yağabilir.
Onu yapıyorum çünkü yapmak zorundayım.
Çünkü bu orada.
"Neden gelmiyorsun?" "Çünkü istemiyorum."
Çünkü mevcut durum kötü.
- Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- Yağmur yağdığı için taksiye bindim.
Hasta olduğum için, gitmedim.
O geç kaldığı için kızdım.
Burada olabileceğini düşündüğümden dolayı geldim.
Ama yavruları koruyan bunca anne varken...
Bu defa o yumurta bırakacak. Etrafta daha az avcı var.
Piton gece göremediğinden...
çünkü yeşil bitkiler genelde kaynak demektir.
Rock konseri iptal edildi çünkü şarkıcı hastalandı.
Finceyi sadece o kızı sevdin diye mi öğrendin?
Çünkü Covid-19 çok farklı.
Susamış olduğum için su içiyorum.
Dürüst olduğundan dolayı Tom'u severim.
Kirli oldukları için ellerimi yıkıyorum.
Yorgun olduğum için, erkenden yatmaya gittim.
Tom John'un ne zaman geliyor olacağını Mary'ye söyledi mi?
Tom çok yemek yediği için hastalandı.
İstediğim herhangi bir zaman sigara içmeyi bırakabilirim.
- Ne zaman gelirsen gel sana her zaman kapımız açık.
- Ne zaman gelirsen gel, her zaman bekleriz.
Kızgınım çünkü biri benim bisikletimi çaldı.
Evde olmadığın için hayal kırıklığına uğradım.
Fazla çalıştığım için yorgunum.
Yeğenim hala genç olduğu için affedilmiş.
Biraz şişman olduğu için diyette.
Tom su çiçeği olduğu için evde kalmak zorunda.
Bu bana hapiste de yardımcı oldu çünkü hayal gücün boş durmuyor.
Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,
Çünkü her gün gidip onu takip etmeye çalışmanın yoruculuğu,
Everest Dağı, Dağların Ana Tanrıçası olduğundan
Kırık bacağım yüzünden yürüyemiyorum.
Konumunu yitirdi çünkü yalan söylemekten kaçınmıştı.
Onu hala sevdiğin için onun resmini sakladın mı?
Bugün seninle buluşacağım için çok mutluyum.
İnsan sigara içmemeli çünkü hastalığa sebep oluyor.
"Neden benden bu kadar çok nefret ediyorsun?" "Çünkü sen kabasın!"
Bunun sebebi sabunun içinde bulunan iki yönlü moleküllerdir.
Kibar olduğu için insanlar onu seviyor.
Karnım acıktı çünkü kahvaltı yapmadım.
Çok yorgun olduğum için öğle yemeği molası sırasında biraz uyudum.
Mektubuna cevap vermedim, çünkü meşguldüm.
O, yeterince çalışmadığı için sınavlarda başarısız oldu.
"Neden Macarca okuyorsun?" "Çünkü o orada."
Onunla ilk kez ne zaman karşılaştığımı hatırlamıyorum.
Ondan haber almadığım için ona tekrar yazdım.
Tadı kötü olduğu için alkolden hoşlanmıyorum.
Onu başka herkes yaptığı için yaptım.
Ne zaman geliyorsun?
çünkü kartı diğerlerinden birazcık daha uzun gösteriyorum.
Ama hareket hâlinde olduğumuzdan, hızlı davranmak zorundayız!
Gözümü ayırmak istemiyorum, sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.
Şehirde çok sayıda evcil hayvan olduğundan seçeneği bol.
O sırada burası merkezî bir noktaydı çünkü cep telefonu diye bir şey yoktu.
Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
Bisikletimi itmek zorunda kaldım çünkü lastiği patladı.
Oğlan fark edilmek istediği için arabasını boyadı.
Yorgun olduğu için erkenden yatmaya gitti.
Onlar yaşlı ayılar oldukları için kutup ayıları beyazdır.
- O, hasta olduğundan dolayı gelemedi.
- Gelemedi çünkü hastaydı.
Bir işim olmadığı için, para biriktiremiyorum.
Çok acı çektiği için atımı vurmak zorunda kaldım.
Arabam bozulduğu için oraya yürümek zorunda kaldım.
Başkan pratik olmadığı için fikirden vazgeçti.
Tom posta kutusu yeniden boyadı, çünkü eski püskü görünüyordu.
Takımın yarısının gıda zehirlenmesi geçirmesi nedeniyle maç ertelendi.