Translation of "Saapuu" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Saapuu" in a sentence and their turkish translations:

Kopteri saapuu.

Tamam, işte helikopter geliyor.

Koska laiva saapuu?

Gemi, ne zaman bekletiliyor?

Kopteri saapuu. Laukaistaan savu.

Tamam, işte helikopter geliyor. Dumanı tüttürelim.

Koko suku saapuu apuun.

Geniş aileleri imdada yetişiyor.

Kevät saapuu sinne pian.

Yakında oraya bahar gelecek.

Juna Genevestä saapuu asemalle.

Cenevre'den gelen tren istasyona gelecek.

Tom saapuu vuorenvarmasti sinne.

Tom'un orada olacağından eminim.

Tuomas saapuu kahdentenakymmenentenä lokakuuta.

Tom 20 Ekim'de varacak.

Kysyn koska juna saapuu.

Trenin ne zaman geleceğini soracağım.

Suuri määrä syntymäpäiväkortteja saapuu pian.

Bir sürü doğum günü kartı yakında gelir.

Hän saapuu aina myöhässä kouluun.

- O, her zaman okula geç kalır.
- O her zaman okula geç gelir.

Milloin bussi nro neljä saapuu?

Dört numaralı otobüs ne zaman geliyor?

Mihin aikaan Tom saapuu Bostoniin?

- Tom ne zaman Boston'a varacak?
- Tom Boston'a ne zaman varacak?

Mihin aikaan Lento 123 Tokiosta saapuu?

Tokyo'dan gelen 123 nolu uçak saat kaçta gelecek?

Lähdemme heti, kun Tomi saapuu paikalle.

Tom gelir gelmez gideceğiz.

Mihin aikaan luulet, että Tom saapuu?

Tom'un saat kaçta geleceğini düşünüyorsun?

Tom saapuu huomenna puoli kolmelta iltapäivällä.

Tom yarın öğleden sonra 2.30'da geliyor olacak.

Lupaan pysyä luonasi kunnes isäsi saapuu.

- Baban gelinceye kadar seninle birlikte kalacağıma sana söz veriyorum.
- Baban gelinceye kadar seninle kalacağıma söz veriyorum.

Herra White saapuu Tokioon kello 10:30.

Bay White saat 10.30'da Tokyo'ya varıyor.

Minun täytyy olla valmiina, kun Tom saapuu.

Tom geldiğinde hazır olmalıyım.

Kun köyhyys saapuu ovelle, rakkaus lentää ulos ikkunasta.

Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.

Tulen puhumaan Tomin kanssa, kun hän saapuu kotiin.

Eve geldiği zaman Tom'la konuşacağım.

Juna saapuu laiturille 2 ja lähtee Shibuyaan kello 4.35.

Peron 2'ye gelen tren 4:35'te Shibuya'ya gidecek.

Jos voisit kertoa minulle milloin Tom saapuu, niin menen asemalle hakemaan hänet.

Bana Tom'un ne zaman geleceğini söyleyebilirsen, istasyona gideceğim ve onu alacağım.