Examples of using "Ihmisiä" in a sentence and their turkish translations:
- Biz insanlarız.
- Biz insanız.
Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.
Bizim daha çok yetenekli insana ihtiyacımız var.
Senin gibi insanlardan nefret ederim.
Bazılarının şansı yaver gitmiş.
Evlilik insanları değiştirir.
Her yerde insanlar var.
Parktaki insanları görüyor musun?
Yetenekli insanlara ihtiyacımız var.
Senin bok inatçılığın insanları hasta ediyor.
Partiye epeyce insan geldi.
Bu birçok kişiye yardımcı olacak.
Bunun benzeri sistemlerde çalışan insanlar var
günlük hayattaki olağanüstü şeyleri görebilmeleri
Sahilde az sayıda kişi vardı.
Savaşta birçok insan öldürüldü.
O, birçok insan tanıyor.
Trafik kazalarında birçok insan ölür.
Birçok insan toplandı.
Çinliler çok çalışkan bir halktır.
Parkta bir sürü insan vardı.
Bir sürü insanı şaşırttın.
Odada bir sürü insan vardı.
Onlar ilginç insanlar.
- İnsanlar her gün ölür.
- İnsanlar her gün ölürler.
Trafik kazalarında birçok insan ölür.
Konserde çok fazla insan vardı.
Patlamada bir grup insan öldü.
Bu kasabadaki insanları seviyorum.
Öyle insanlardan nefret ediyorum.
Ailem iyi insanlar değillerdi.
Tom birçok insan tanır.
Son zamanlarda ilginç insanlarla tanıştın mı?
İnsanlara karşı kibar ve sıcakkanlıydı,
Tüm insanlığın faydasına olacak binlerce şey var.
Yüzyıllar boyu çözülemeyen bir bulmaca.
Arjantin'den Rocha'ya birilerini
Bir grup insan kar botlarıyla yola koyuldular.
Platformda birçok iyi kişi vardı.
Salgın hastalık sırasında binlerce insan öldü.
Çok sayıda insan Japonyayı ziyaret etti.
O sürekli diğer insanları eleştirir.
Bir sürü insan sinemadan çıkıyor.
Tom'un cenazesine birçok insan katıldı.
Bu web sitesi tamamen LGBT ile ilgilidir.
Birçok insan gelir ve gider.
Bu örümcek insanları nadiren ısırır.
Umduğumuzdan daha az insan geldi.
İyi insanlar her gün ölür.
Açlık çeken insanları demokratikleştiremezsiniz.
Tren insanlarla doluydu.
Her gün yetenekli insanlar doğar.
Bu birçok kişiye yardımcı olacak. İyi işti.
İnsanlar konuşurken, sözlerini kesmeyin.
Kasabanda kaç kişi yaşıyor.
Hayır için insanlara bağış yaptırtamayız.
Her yıl birçok insan Kyoto'yu ziyaret eder.
Senin gibi insanlara yardım etmek benim işim.
Burada yardımına ihtiyacı olan insanlar var.
Sizin gibi hoş insanlara rastlamak enderdir.
İnsanları çabucak değerlendirmede iyi değilim.
Her gün birçok iyi insan ölür.
Herkesin ayrılmasını istedik.
Bir grup insan dışarıda bekleyip duruyordu.
Tom'un yarın görmesi gereken çok kişisi var.
İnsanlar ormanlardan, çöllerden ve dağlardan kurtarıldılar.
...şehir bölgelerinde yaşayanlar insanlardan kaçınmak için gececi olur.
kendilerinden çok daha iyi bir grup insan bırakarak gidenlerdir.
Kanun aynı zamanda "yabani hayvanların evcilleştirilmesini ve çoğaltılmasını" da teşvik ediyordu.
Silahlar insanları öldürmez, silahlı insanlar öldürür.
Tom bu kasabada bir sürü insana yardım etti.
Kültür onları birleştirirken politika insanları böler.
Ben görüşlerini dürüstçe ifade eden insanlara hayranım.
Yardımını istemeyen kişilere yardım etmek zordur.
Ben senin yönlendirdiğin insanlara direnemedim mi?
Böyle basit suçlar yüzünden insanları hapse atmamamız lazım.
Otizmli kişiler, birisiyle konuşurken çoğu zaman göz teması kurmazlar.
İnsanları isimlerine bağlı olarak yargılamamalısın.
Japonya'da evcil hayvan olarak penguen bakan insanlar var gibi görünüyor.
Tom piyanosunu taşımak için ona yardım edecek bazı kişiler arıyordu.
- Bu, yeni insanlarla tanışmak için harika bir yol.
- Bu, yeni insanlarla tanışmak için çok güzel bir yöntem.
Orada çok fazla insan var.
Çok saf insanlar var, bu yüzden Tom'un seçilme şansı var.
Her köşede insan var. Ama çok azı, onları gölgeleri gibi takip eden tehlikenin farkında.
Savaşlarda ölen tüm insanları düşündüğümde üzülüyorum.
Senin yardımını istemediklerinde insanlara yardım etmek zordur.
Japonya'da penguenleri evcil hayvanlar olarak tutan insanlar olduğunu duyuyorum.
Bir grup insan bana orada yemek yemememi söyledi.
Şu anda dünyanın her yerinde Dünya Kupasını izleyen milyonlarca insan var.
Bizi hasta eden virüslerin birçoğunun kaynağı esasında hayvanlar.
- Yalnız olan herkes diğer insanlardan korktuğu için yalnızdır.
- Yalnız olan her insan başkalarından korktuğu için yalnızdır.