Translation of "Wished" in Turkish

As you wished!

Tıpkı sizin buyurduğunuz gibi!

Everyone wished me luck.

Herkes bana şans diledi.

She wished me success.

O bana başarı diledi.

Tom wished to win.

Tom kazanmak istedi.

Tom wished me success.

Tom bana başarılar diledi.

- She wished she had more time.
- He wished he had more time.
- He wished she had more time.

O daha fazla zamanı olmasını diledi.

She wished me good night.

O, bana iyi geceler diledi.

Tom wished Mary good luck.

Tom Mary'ye iyi şans diledi.

Tom wished he hadn't looked.

Tom bakmamış olmayı diledi.

She wished to be beautiful.

Güzel olmayı diledi.

He wished to marry her.

Onunla evlenmeyi arzu etti.

Tom wished Mary would leave.

Tom Mary'nin gitmesini diledi.

You wished to see me?

Beni mi görmek istediniz?

We all wished for peace.

Hepimiz barış diledik.

Tom wished he were dead.

Tom ölmüş olmayı diledi.

Tom wished to be rich.

Tom, zengin olmayı diledi.

Tom wished he were taller.

Tom daha uzun olmayı diledi.

Tom wished he had parents.

Tom ebeveynleri olmasını istedi.

Tom wished to do that.

Tom onu yapmak istedi.

Tom wished he hadn't won.

Tom kazanmamış olmayı diledi.

Sami wished Layla would die.

Sami, Leyla'nın ölmesini diledi.

Tom wished he could fly.

Tom uçabilmeyi diledi.

- Tom wished he could've stayed longer.
- Tom wished he could have stayed longer.

Tom onun daha uzun süre kalabilmesini diledi.

- Tom wished he had a girlfriend.
- Tom wished that he had a girlfriend.

Tom bir kız arkadaşı olmasını diledi.

- Mary wished she had a boyfriend.
- Mary wished that she had a boyfriend.

Mary bir erkek arkadaşı olmasını diledi.

Tom wished he hadn't said that.

Tom onu söylememiş olmayı diledi.

Tom wished he had studied harder.

Tom daha çok çalışmış olmayı diledi.

I wished her a good night.

Ona iyi geceler dedim.

He wished she had more time.

O daha fazla zamanı olmasını diledi.

He wished he had more time.

O daha fazla zamanı olmasını diledi.

I wished him a good journey.

Ona iyi bir yolculuk diledim.

Tom wished he had more time.

Tom daha fazla zamanı olmasını diledi.

That's exactly what I wished for.

Tam olarak istediğim bu.

He had wished her happy holidays.

O ona mutlu tatiller dilemişti.

Tom wished he were still single.

Tom hâlâ bekar olmayı diledi.

I wished I'd known Tom better.

Tom'u daha iyi tanımış olmayı diledim.

Tom wished he was with Mary.

Tom Mary ile olmayı diledi.

Tom wished he could understand French.

Tom Fransızca anlayabilmeyi diledi.

Tom wished Mary was with him.

- Tom, Meryem'in yanında olmasını arzuladı.
- Tom Mary'nin kendisiyle birlikte olmasını diledi.

Tom wished he'd never met Mary.

Tom Mary ile asla tanışmamış olmayı diledi.

He wished that I might understand.

O benim anlayabilmemi diledi.

Tom wished Mary liked him better.

Tom Mary'nin kendisini daha çok sevmesini diledi.

Tom wished Mary could stay longer.

Tom Mary'nin daha uzun süre kalmasını istedi.

She wished she had more time.

O daha fazla zamanı olmasını diledi.

I wished him a good night.

Ona iyi bir gece diledim.

Tom wished Mary a happy birthday.

Tom Mary'ye mutlu yıllar diledi.

Tom wished he was someone else.

Tom başka biri olmayı diledi.

We wished each other good luck.

Birbirimize iyi şanslar diledik.

The general wished to attack immediately.

General hemen saldırmayı arzuluyordu.

Tom wished Mary would come back.

Tom, Mary'nin geri gelmesini diledi.

Tom wished he hadn't done that.

Tom bunu yapmamış olmayı diledi.

I wished I'd gotten here earlier.

Daha önce burada olmayı diledim.

Sami wished Layla a happy birthday.

Sami, Leyla'ya mutlu bir doğum günü diledi.

Tom wished he'd told Mary that.

Tom, Mary'ye bunu anlatmış olmayı diledi.

We all wished each other luck.

Hepimiz birbirimize iyi şans diledik.

Tom wished it would last forever.

Tom bunun hiç bitmemesini istiyordu.

- Tom wished Mary could've gone with him.
- Tom wished Mary could have gone with him.

Tom Mary'nin onunla gidebilmesini istedi.

- Tom said he wished Mary would win.
- Tom said that he wished Mary would win.
- Tom said that he wished that Mary would win.

Tom, Mary'nin kazanmasını dilediğini söyledi.

- Tom said he wished he were rich.
- Tom said that he wished he were rich.
- Tom said that he wished that he were rich.

Tom zengin olmayı dilediğini söyledi.

- Tom wished he had someone to talk to.
- Tom wished that he had someone to talk to.
- Tom wished he had somebody to talk to.
- Tom wished that he had somebody to talk to.

Tom konuşacak birine sahip olmayı diledi.

- Tom wished he hadn't promised Mary he'd help.
- Tom wished he hadn't promised Mary that he'd help.
- Tom wished that he hadn't promised Mary he'd help.

Tom Mary'ye yardım edeceğine söz vermemiş olmayı diledi.

Everybody wished he had been elected governor.

Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.

Tom wished he'd known about the party.

Tom partiyi tanımayı diledi.

Tom wished Mary the best of luck.

Tom Mary'ye iyi şanslar diledi.

He sometimes wished to go to extremes.

O, bazen aşırıya kaçmak istiyordu.

Tom always wished he had more money.

Tom her zaman daha fazla parasının olmasını istiyor.

Tom wished he were better at swimming.

Tom yüzmede daha iyi olmayı diledi.

Tom did something he wished he hadn't.

Tom yapmamayı dilediği bir şey yaptı.

Tom wished he had something to do.

Tom yapacak bir şeyinin olmasını diledi.

Tom wished he was back in Boston.

Tom tekrar Boston'da olmayı diledi.

Tom wished he could understand French better.

Tom daha iyi Fransızca anlayabilmeyi diledi.

Tom wished he hadn't told Mary anything.

- Tom Mary'ye bir şey söylememeyi diledi.
- Tom, Meryem'e bir şey söylememiş olmayı isterdi.

Dan wished to become a famous poet.

Dan ünlü bir şair olmayı diledi.

Tom no longer wished to be married.

Tom artık evli olmak istemiyordu.

Tom wished Mary had told him earlier.

Tom Mary'nin ona daha önce söylemesini istedi.

Tom wished he had a decent job.

Tom düzgün bir işi olmasını diledi.

She wished to punish only those responsible.

O sadece sorumluları cezalandırmak istedi.

Tom wished he had been more careful.

Tom daha dikkatli olmayı diledi.

Tom didn't get what he wished for.

Tom istediği şeyi almadı.

Tom and Mary wished each other well.

Tom ve Mary birbirlerini iyi dilediler.

Mary wished she were better at swimming.

Mary yüzmede daha iyi olmayı diledi.

- Tom said he wished he hadn't eaten that.
- Tom said that he wished he hadn't eaten that.

Tom, onu yememiş olmasını dilediğini söyledi.

- Tom said he wished he hadn't hit Mary.
- Tom said that he wished he hadn't hit Mary.

Tom Mary'ye vurmamış olduğunu dilediğini söyledi.

- Tom said he wished he could do that.
- Tom said that he wished he could do that.
- Tom said that he wished that he could do that.

Tom, bunu yapabilmeyi dilediğini söyledi.

- Tom said he wished he hadn't kissed Mary.
- Tom said that he wished he hadn't kissed Mary.
- Tom said that he wished that he hadn't kissed Mary.

Tom Mary'yi öpmemiş olmayı dilediğini söyledi.

- Tom said he wished Mary wouldn't do that.
- Tom said that he wished Mary wouldn't do that.
- Tom said that he wished that Mary wouldn't do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmasını dilediğini söyledi.

- Tom said he wished Mary would do that.
- Tom said that he wished Mary would do that.
- Tom said that he wished that Mary would do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmasını dilediğini söyledi.

- Tom said he wished Mary could do that.
- Tom said that he wished Mary could do that.
- Tom said that he wished that Mary could do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmasını dilediğini söyledi.

- Both Tom and Mary wished they were still single.
- Tom and Mary both wished they were still single.
- Both Tom and Mary wished that they were still single.
- Tom and Mary both wished that they were still single.

Hem Tom, hem de Mary; hâlâ bekar olmayı diliyordu.

- Tom said that he wished you wouldn't do that.
- Tom said that he wished that you wouldn't do that.
- Tom said he wished that you wouldn't do that.

Tom, bunu yapmamayı dilediğini söyledi.

- Tom said that he wished you could do that.
- Tom said that he wished that you could do that.
- Tom said he wished that you could do that.

Tom bunu yapabileceğini dilediğini söyledi.

- Tom said that he wished he hadn't gone there.
- Tom said that he wished that he hadn't gone there.
- Tom said he wished that he hadn't gone there.

Tom oraya gitmemiş olmasını dilediğini söyledi.