Examples of using "Whereas" in a sentence and their turkish translations:
Oysaki Ruslar
kendine hizmet eden önyargıda ise
Doğum ise bedenle alakalı.
mavi rengi iştahınızı bastırıyor.
oysaki Türk en eski ırklardan bir tanesi
O klasik müzik seviyor oysa ben cazı tercih ederim.
Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.
Günlük bir organizasyonun ev sahibi ise her şeyin yerli yerinde olmasına odaklanır
Ben fakirim, oysa erkek kardeşlerim çok zengin.
aşırı derecede sarı rengine maruz kalmak bebekleri ağlatıyor.
kadınların çok kullanışsız olan el çantalarına mecbur bırakılması neden?
Oysa siz sizsiniz, dugularınız ise veri.
- Tavuk eti beyazdır, halbuki bir öküzünkü kırmızıdır.
- Dana eti kırmızıyken tavuğunki beyazdır.
O bir bebek olarak zayıfken şimdi çok güçlü.
diğerleri şiirin anlamı ve niyetine odaklanmayı seçebilir.
İkinci şiirde ise daha nazik ve daha karizmatik olarak gösterir.
Bazı ülkeler bin yıllık dönemi saymak için sıra numaralarını kullanırken, diğerleri asıl sayıları kullanarak sayarlar.
Bir süpermarkette yarı zamanlı çalışırken, oysa diğerleri değilken bazı müşterileri çok kibar buldum.
oysa ki Allah sevgisiyle kılmak isteselerdi hiç böyle bir durumla karşılaşmayacaktık
Tehlike bilmediğimiz şeyden gelmez, fakat oysa doğru değilken doğru olduğuna inandığımız şeyden gelir.
Fransızlar ve İngilizler içki içmeyi severler ama birincisi kırmızı şarap için içeriye girerken ikincisi birayı tercih eder.
Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler.