Examples of using "Classical" in a sentence and their turkish translations:
Klasik müzikten zevk alırım.
Tom klasik müziğe düşkündür.
- Betty klasik müziği sever.
- Betty klasik müzik sever.
- Betty klasik müzikten hoşlanır.
Klasik müzik beni yatıştırıyor.
Ben klasik müziği severim.
Ben klasik Yunanca konuşuyorum.
Tom klasik müziği sever.
Klasik müzikten hoşlanırım!
Müziği, özellikle de klasik müziği severim.
Klasik müzik hoşuna gidiyor mu?
Ben klasik müziği sevmiyorum.
En sevdiğiniz klasik gitarist kim?
Tom klasik müzikten hoşlanmaz.
Tom klasik müzik dinler.
Fadıl klasik Arapça öğreniyordu.
Tom klasik müzikten hoşlanıyor mu?
Klasik müzik dinliyorum.
Tom klasik müzik dinlemeyi sever.
Tom'un klasik müzik sevdiğini biliyorum.
Klasik müzik dinlemekten hoşlanır.
Klasik edebiyatla çok ilgileniyorum.
Tom genellikle klasik müzik dinler.
Müziği seviyorum, bilhassa klasik müziği.
Müziği severim, özellikle de klasik müziği.
Ben klasik müziği çok severim.
Klasik bir okulda öğreniyorum.
Klasik müzik dinliyorduk.
Tom sadece klasik müzik dinler.
Klasik müzik dinlemeyi seviyorum.
- O, klasik müzik dinlemeyi seviyor.
- Klasik müzik dinlemeyi sever.
O klasik müzik dinlemeyi seviyor.
Mary klasik müzik dinlemeyi sever.
Klasik müzik dinlemeyi severiz.
Onlar klasik müzik dinlemeyi seviyor.
Babam klâsik müzik dinler.
Klasik müziği seversiniz, değil mi?
Benim hiç klasik müziğim yok.
Ünlü bir şairin dediği gibi:
Klasik müziği sever misin?
Babam klasik müzik dinler.
Tom klasik müzik dinlemeyi seviyor.
Ben sadece klasik müzik dinlerim.
Sami sadece klasik müzik dinler.
Tom klasik müzik dinlemekten hoşlanır.
Klasik müzik benim tarzım değil.
O gerçekten klasik müzikten hoşlanır ve takdir eder.
Klasik müzik dinlemek hoşuma gider.
Tom klasik müziği sever ama Mary sevmez.
Klasik müzik hakkında çok az şey biliyorum.
Tom'un klasik müzik sevdiğini duydum.
Hobilerimden biri klasik müziktir.
Ben klasik bir okulda öğreniyorum.
"En sevdiğin klasik müzik bestecisi kimdir?" "Debussy."
Onlar bazen klasik müzik dinlediler.
Ben klasik müzik dinlemeye düşkünüm.
Tom klasik müzik hakkında bir şey bilmiyor.
Tom bir klasik müzik festivaline gitti.
Tom klasik müzikten hoşlanıyor gibi görünüyor.
Çağdaş klasik müzik genellikle çok uyumsuzdur.
Ben sık sık klasik müzik dinlemem.
Klasik müzik hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Tom klasik müzikten pek anlamaz.
Klasik müzik hakkında çok şey biliyorum.
Tom klasik müzikle çok ilgilidir.
Artık asla klasik müzik dinlemiyorum.
Dün klasik müzik dinledin mi?
Klasik müzik dinlemeyi çok severim.
Tom hiç klasik müzik dinlemez.
O klasik müzik seviyor oysa ben cazı tercih ederim.
Dün gece bir klasik müzik konserine gittik.
Klasik müzik dinlemeyi seversin, değil mi?
Bir tür neo-klasik rönesans var.
O klasik eğitimli bir adam.
Artık neredeyse hiç klasik müzik dinlemiyorum.
Klasik müzik hakkında çok şey bilmiyorum.
Klasik müzik dinlemeyi sever misin?
Bütün gündür klasik müzik dinliyorum.
Tom Mary'nin klasik müzikle ilgilendiğini bilmiyordu.
klasik bir müzik parçası olarak hayata başladı.
Klasik müzik dinlemek ile öğrenmek birbirini tamamlar.
Ben şahsen oral seksi klasik seksten daha eğlenceli buluyorum.
Klasik müzik konserleri hakkında herhangi bir bilginiz var mı?
Sadece klasik müziği değil aynı zamanda jazzı da severim.
Birbirimizle bir klasik müzik konserinde tanıştık.
Tom'un klasik müzik sevgisi Mary tarafından paylaşılmaz.
Hangisini daha çok seviyorsun, rock ya da klasik müzik?
Diğerleri popüler müziği severken bazı insanlar klasik müziği sever.
O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.
Her zaman klasik müziğin nasıl söyleneceğini öğrenmek istemişimdir.
Ders çalışırken, klasik müzik dinlemekten hoşlanıyorum.