Translation of "Wander" in Turkish

Don't wander too far.

- Çok uzağa gitme.
- Fazla uzaklaşma.

Wolves wander in the woods.

Kurtlar ormanda dolaşıyorlar.

Don't wander off like that.

Bu şekilde konudan sapma.

Don't wander from the subject.

Konudan uzaklaşma.

Layla continued to wander in the outback.

Leyla taşrada dolaşmaya devam etti.

Maybe I'll just wander off on my own.

Belki kendi yolumdan sapacağım.

We can't let Tom wander around the mall.

Tom'un markette dolaşmasına izin veremeyiz.

We can't wander around the park at night.

Geceleri parkta dolaşamayız.

And have a look at things and wander around.

ve eserlere bakarak dolaşabilirsiniz.

- Don't go too far afield.
- Don't wander too far.

Çok uzağa gitme.

Let's just wander and see where it takes us.

Sadece dolaşalım ve bunun bizi nereye götürdüğünü görelim.

You had better not wander around here by yourself.

Buralarda tek başına dolaşmasan iyi olur.

We can't let Tom wander around the park by himself.

Tom'un kendi başına parkın etrafında dolaşmasına izin veremeyiz.

Small children tend to wander off if you don't watch them all the time.

Küçük çocuklar onları sürekli izlemiyorsanız dolaşmaya eğilimlidirler.

For me, that's everyday when I get to go for a run and just let my mind wander.

Ben her gün koşuya çıkıp düşüncelerimi serbest bıraktığımda oluyor.