Translation of "Visits" in Turkish

- Nobody visits him.
- Nobody visits her.

Kimse onu ziyaret etmiyor.

Nobody visits Tom.

Hiç kimse Tom'u ziyaret etmiyor.

Nobody visits us.

Kimse bizi ziyaret etmiyor.

Nobody visits them.

Kimse onları ziyaret etmiyor.

Nobody visits me.

Kimse beni ziyaret etmiyor.

Nobody visits her.

Kimse onu ziyaret etmiyor.

- No one ever visits us.
- Nobody ever visits us.

Hiç kimse bizi ziyaret etmiyor.

Lucy sometimes visits May.

- Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.
- Lucy bazen May'i ziyaret eder.

He enjoyed those visits.

O, o ziyaretlerden zevk aldı.

Robert occasionally visits me.

Robert ara sıra beni ziyaret eder.

He sometimes visits me.

Beni bazen ziyaret eder.

Tom often visits me.

Tom sık sık beni ziyaret eder.

Visits by appointment only.

Ziyaretler sadece randevuyladır.

No one ever visits me.

Hiç kimse beni ziyaret etmiyor.

Tom never visits Mary anymore.

- Tom artık Mary'yi asla ziyaret etmez.
- Tom artık Mary'yi ziyaret etmez.

Tom often visits his aunt.

Tom teyzesini sık sık ziyaret eder.

Helen visits her uncle every Sunday.

Helen her Pazar amcasını ziyaret eder.

She visits us every other day.

O, günaşırı bizi ziyaret eder.

He visits me almost every day.

O beni neredeyse her gün ziyaret ediyor.

He visits those who are sick.

O, hasta olanları ziyaret eder.

Every year my family visits Italy.

Her yıl ailem İtalya'yı ziyaret eder.

Susie sometimes visits her father's office.

Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.

She visits him twice a year.

O, onu yılda iki kez ziyaret eder.

Tom visits us twice a year.

Tom yılda iki kez bizi ziyaret eder.

Tom visits us every other day.

- Tom bize iki günde bir gelir.
- Tom günaşırı uğrar bize.

Tom visits Mary whenever he can.

Tom Mary'yi elinden geldiğince ziyaret eder.

I sure hope Tom visits Boston.

Umarım Tom Boston'u ziyaret eder.

Tom often visits his father's office.

- Tom sık sık babasının ofisini ziyaret eder.
- Tom sık sık babasının bürosunu ziyaret eder.

Tom sometimes visits his father's office.

- Tom bazen babasının ofisini ziyaret eder.
- Tom bazen babasının bürosunu ziyaret eder.

Tom visits his parents every weekend.

Tom her hafta sonu anne babasını ziyaret eder.

The doctor visits her every other day.

Doktor günaşırı onu ziyaret eder.

The ghost visits her in her dreams.

Hayalet onu rüyalarında ziyaret eder.

Tom never visits us in the winter.

Tom kışın asla bizi ziyaret etmez.

Tom brings us gifts whenever he visits.

Tom her ne zaman ziyarete gelse bize hediyeler getirir.

My daughter visits me now and then.

Kızım beni ara sıra ziyaret eder.

Tom visits Mary every time he's in Boston.

Tom Boston'da olduğu her zaman Mary'yi ziyaret eder.

He makes frequent visits to Japan on business.

İş için sık sık Japonya'yı ziyaret eder.

Today we broke the record with 471 visits.

Bugün 471 ziyaret ile rekor kırdık.

Tom visits Mary every time he goes to Boston.

Tom Boston'a gittiği her zaman Mary'yi ziyaret eder.

It seems to rain every time Tom visits us.

Tom'un bizi her ziyaret edişinde yağmur yağıyor gibi görünüyor.

Tom visits me every time he comes to Boston.

Tom Boston'a her gelişinde beni ziyaret eder.

He visits me every time he comes to Tokyo.

Tokyo'ya geldiğinde, her zaman beni ziyaret eder.

- Tom seldom visits Boston anymore.
- Tom rarely goes to Boston.

Tom artık Boston'u nadiren ziyaret ediyor.

She visits him quite often, but never stays very long.

O, sık sık onu ziyaret eder, ancak asla uzun kalmaz.

- Tom often comes to see me.
- Tom often visits me.

Tom sık sık beni görmeye gelir.

- He sometimes comes to see me.
- He sometimes visits me.

O, bazen beni görmeye gelir.

North Korea’s reclusive leader visits Russia for talks on energy.

Kuzey Kore'nin münzevi lideri enerji görüşmeleri için Rusya'yı ziyaret ediyor.

- Tom comes to see me sometimes.
- Tom sometimes visits me.

Tom bazen beni ziyaret eder.

Every time Tom comes to Boston, he always visits me.

Tom, Boston'a her gelişinde beni her zaman ziyaret eder.

He never visits us without bringing some presents for my children.

O, çocuklarım için bazı hediyeler getirmeden asla bizi ziyaret etmez.

Lisa visits Tom every time that she's in the United States.

Lisa, ABD'de bulunduğunda her zaman Tom'u ziyaret eder.

Tom visits us quite often, but he never stays very long.

Tom bizi oldukça sık ziyaret eder ama asla çok uzun kalmaz.

Layla arrived at Sami's house for one of her regular visits.

Leyla düzenli ziyaretlerinden biri için Sami'nin evine geldi.

If she visits France again, she will have been there three times.

O Fransa'yı tekrar ziyaret ederse, oraya üç kez gitmiş olacak.

Every foreigner who visits Japan says that prices here are too high.

Japonya'yı ziyaret eden her yabancı, burada fiyatların çok yüksek olduğunu söylüyor.

My mother visits the dentist's every other day to get her teeth fixed.

Annem dişlerini düzelttirmek için günaşırı diş hekimini ziyaret eder.

She visits the dentist on a regular basis, so she seldom gets toothaches.

Dentiste sık sık gittiği için çok nadir diş ağrısı çeker.

The only website Tom visits at least once a day is this one.

Tom'un en azından günde bir kez ziyaret ettiği tek web sitesi budur.

More than 90 percent of visits to a web page are from search engines.

Bir web sayfası ziyaretçilerinin %90'ından daha fazlası arama motorlarındandır.

The scent of tobacco cologne brought back memories of Tom's visits to his grandfather's.

Tütün kolonyasının kokusu dedesinin evini ziyaret ettiği zamanlara dair Tom'un hatıralarını canlandırdı.